Zimmet Suçu Nedir? Oluşma Şartları ve Cezası TCK Md.247

- Zimmet Suçu Nedir? (TCK Md.247 Genel Tanım ve Unsurlar)
- TCK 247. Madde Metni (Özet)
- 1. Fail: Kamu Görevlisi Olmak
- 2. Konu: Görev Gereği Teslim Edilen Mal
- 3. Fiil: Malı Kendine Mal Etme
- Zimmet Suçunun Hukuki Değeri
- Yargıtay Görüşü (Genel Yaklaşım)
- Zimmet Suçunun Oluşma Şartları
- 1. Maddi Unsurlar
- 2. Manevi Unsur (Kast Unsuru)
- 3. Hukuka Aykırılık Unsuru
- 4. Zarar Şartı
- 5. Zimmet Suçunun Türleri
- Yargıtay Kararı (Zarar Şartına Dair)
- Zimmet Suçunun Cezası ve Nitelikli Halleri
- 1. Zimmet Suçunun Temel Hali (TCK 247/1)
- 2. Nitelikli Haller (TCK 247/2)
- 3. Zimmet Suçunun Basit (Hafif) Hali – TCK 249
- 4. Etkin Pişmanlık Hali (TCK 248)
- 5. Zimmet Suçuna Teşebbüs
- 6. Zimmet Suçunda Zamanaşımı
- 7. Cezanın Artırılmasına veya Azaltılmasına Etki Eden Diğer Faktörler
- Yargıtay Kararı (Nitelikli Zimmet Örneği)
- Zimmet Suçunda Yargıtay Kararları ve Uygulama Örnekleri
- 1. Tahsil Edilen Parayı Bankaya Yatmayan Memur
- 2. Banka Personelinin Müşteri Hesabından Para Aktarması
- 3. Posta Dağıtıcısının Tahsilatı Teslim Etmemesi
- 4. Emanet Para Üzerinde İşlem Yapılması
- 5. Görev Dışı Eylem – Güveni Kötüye Kullanma Ayrımı
- 6. Zimmet Kastı Olmayan Durum
- 7. Etkin Pişmanlık Uygulanan Durum
- Yargıtay’ın Genel Yaklaşımı
- Zimmet Suçunda Savunma, Ceza İndirimi ve Avukat Desteği
- 1. Zimmet Suçunda Savunma Stratejisi
- 2. Zimmet Suçunda Ceza İndirimi (Etkin Pişmanlık)
- 3. Zimmet Suçunun İdari ve Disiplin Sonuçları
- 4. Zimmet Davalarında Avukatın Rolü
- 5. Zimmet Suçunun Toplumsal ve Etik Boyutu
- Yargıtay Kararı (Savunmada Kast Unsuru Üzerine)
- Sonuç Niteliğinde Genel Değerlendirme
Zimmet Suçu Nedir? (TCK Md.247 Genel Tanım ve Unsurlar)
Zimmet suçu, kamu görevlisinin görevi nedeniyle kendisine teslim edilen malı, para veya değeri kendisininmiş gibi kullanması, yani kamu malını kendine mal etmesi durumudur. Türk Ceza Kanunu’nun 247. maddesinde düzenlenmiştir ve kamu güvenine yönelik en ağır suçlardan biri kabul edilir.
Bu suçun temel amacı, kamu idaresine duyulan güveni korumaktır. Çünkü zimmet fiili, yalnızca maddi bir zarara değil, aynı zamanda devletin adalet, dürüstlük ve güvenilirlik ilkelerine olan inancı zedeler. Bu nedenle TCK Md.247, hem kamu zararını önlemeye hem de kamu hizmetlerinde dürüstlüğü sağlamaya yöneliktir.
TCK 247. Madde Metni (Özet)
“Kamu görevlisi, görevi dolayısıyla zilyetliği kendisine devredilmiş veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu malı kendisininmiş gibi kullanırsa, zimmet suçunu işlemiş olur.”
Bu tanımdan hareketle zimmet suçunun oluşabilmesi için üç temel unsurun varlığı aranır:
- Failin kamu görevlisi olması,
- Malın görev dolayısıyla failin zilyetliğine verilmiş olması,
- Failin malı kendisine aitmiş gibi kullanması.
Bu unsurların bir arada bulunmaması durumunda zimmet suçu oluşmaz.
1. Fail: Kamu Görevlisi Olmak
Zimmet suçunu yalnızca kamu görevlileri işleyebilir. Özel sektörde çalışan kişiler tarafından gerçekleştirilen benzer eylemler “güveni kötüye kullanma” suçu kapsamına girer. Dolayısıyla, zimmet suçunun faili yalnızca kamu hizmeti yürüten, kamu gücünü temsil eden kişilerdir.
Örneğin; belediye veznedarı, banka memuru (kamu bankasında), vergi dairesi çalışanı, polis memuru veya kaymakamlıkta görevli muhasebeci bu kapsamda sayılabilir.
2. Konu: Görev Gereği Teslim Edilen Mal
Failin zilyetliğinde bulunan mal, görevi nedeniyle verilmiş olmalıdır. Yani fail, bu mala hizmetin yürütülmesi sırasında sahip olmuştur. Bu unsur, zimmet suçunu diğer malvarlığı suçlarından ayırır.
Örneğin, bir kamu görevlisinin kendisine teslim edilen tahsilat paralarını şahsi hesabına aktarması, açık biçimde zimmet suçunu oluşturur.
3. Fiil: Malı Kendine Mal Etme
Fail, kendisine verilen malı “kendisine aitmiş gibi” kullanmalıdır. Bu kullanım, malı harcama, saklama, devretme veya başka şekilde yararlanma şeklinde olabilir. Fiil gizli yapılabileceği gibi açık şekilde de olabilir.
Zimmet fiili, genellikle gizli biçimde gerçekleştirilir ve bu durumda “gizli zimmet” olarak adlandırılır. Eğer fail, açıkça bu malı kendine mal ederse “açık zimmet” söz konusudur. Ancak her iki durumda da cezai sorumluluk aynıdır.
Zimmet Suçunun Hukuki Değeri
Zimmet suçuyla korunan değer, kamu idaresine duyulan güven ve kamu malının korunmasıdır. Bu nedenle zimmet suçları yalnızca bireysel zarar doğurmaz; aynı zamanda toplumsal güvene büyük darbe vurur.
Yargıtay Görüşü (Genel Yaklaşım)
Olay: Belediyede veznedar olarak çalışan sanığın tahsil ettiği paraların bir kısmını şahsi hesabına aktardığı tespit edilmiştir.
Karar Özeti: Yargıtay, bu eylemin kamu görevlisinin görevi dolayısıyla zilyetliğinde bulunan parayı kendine mal etmesi olduğunu belirterek zimmet suçunun oluştuğuna hükmetmiştir.
(Yargıtay 5. Ceza Dairesi, 2020/4135 E., 2021/2876 K.)
Zimmet Suçunun Oluşma Şartları
Zimmet suçu, yalnızca kamu görevlisinin yaptığı her yanlış işlemde ortaya çıkan bir durum değildir. Suçun oluşabilmesi için, Türk Ceza Kanunu’nun 247. maddesinde belirtilen özel koşulların bir arada bulunması gerekir. Aksi halde, olay farklı bir suç (örneğin görevi kötüye kullanma, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık vb.) olarak değerlendirilir.
Bu nedenle zimmet suçunun oluşması için hem maddi hem de manevi unsurların ayrı ayrı incelenmesi gerekir.
1. Maddi Unsurlar
Maddi unsur, suçu oluşturan dışsal davranışlardır. Zimmet suçunda üç ana maddi unsur bulunur:
a. Failin Kamu Görevlisi Olması
Zimmet suçunun en temel şartıdır. TCK 6/1-c maddesine göre kamu görevlisi; “kamu kurum veya kuruluşlarında, kamu gücü kullanarak görev yapan kişidir.”
Bu kapsamda memurlar, sözleşmeli personeller, belediye çalışanları, noter katipleri hatta bazı durumlarda kamu bankası personeli dahi kamu görevlisi sayılır.
Ancak özel sektör çalışanları zimmet suçunun faili olamaz. Onların gerçekleştirdiği benzer eylemler, TCK 155 güveni kötüye kullanma suçu kapsamında değerlendirilir.
b. Malın Görev Nedeniyle Teslim Edilmiş Olması
Zimmet suçunun ikinci unsuru, kamu görevlisine teslim edilen malın görevinden kaynaklı olarak onun zilyetliğine geçmesidir.
Yani mal, hizmetin yürütülmesi amacıyla verilmiş olmalıdır.
Örnek: Bir tahsildarın topladığı vergi paralarını şahsi hesabına geçirmesi zimmettir.
Ancak görev dışında elde edilen bir menfaat (örneğin vatandaştan hediye alınması) bu kapsamda değildir.
c. Malın Kendine Mal Edilmesi
Bu unsur, zimmet suçunun fiil unsurunu oluşturur. Fail, malı kendisine aitmiş gibi kullanmalı ya da ondan yarar sağlamalıdır.
Kullanım biçimi geniştir: harcama, saklama, başkasına devretme veya gelir elde etme şeklinde olabilir.
Bu noktada dikkat edilmesi gereken, failin zilyetliği kötüye kullanarak malı kendine mal etmesidir. Yani zimmet suçu, teslim alınan malın sahiplenilmesiyle gerçekleşir.
2. Manevi Unsur (Kast Unsuru)
Zimmet suçu kasten işlenebilen bir suçtur. Failin, malı kendisine aitmiş gibi kullanmak istediğini bilerek ve isteyerek hareket etmesi gerekir.
Taksirle (dikkatsizlik, ihmalkârlık sonucu) zimmet suçu oluşmaz.
Yani kamu görevlisi hata veya hesap hatası sonucu kamu zararına neden olmuşsa, bu durumda zimmet değil, ihmal veya görevi kötüye kullanma suçundan bahsedilebilir.
3. Hukuka Aykırılık Unsuru
Failin eylemi, hiçbir hukuki gerekçeye dayanmadan yapılmış olmalıdır. Örneğin, kanunen yetkili bir makamdan alınan izin veya karar çerçevesinde yapılan işlemler zimmet oluşturmaz.
Örnek: Hazineye ait malların satışıyla görevli bir memurun, usulüne uygun ihalede satış yapması zimmet değildir. Ancak aynı kişi, ihalede malın bedelini eksik gösterip farkı cebine geçirirse bu durumda zimmet suçu oluşur.
4. Zarar Şartı
Zimmet suçunda, kamu idaresinin zarara uğraması gerekir. Ancak zararın mutlaka fiilen ortaya çıkması şart değildir.
Zarar ihtimali veya malın kamu idaresinden kalıcı olarak uzaklaştırılması da yeterlidir.
Yargıtay kararlarına göre, “kamu zararı ihtimali doğuran her eylem” zimmet suçunun kapsamındadır.
5. Zimmet Suçunun Türleri
Zimmet suçu iki farklı şekilde ortaya çıkabilir:
a. Açık (Adi) Zimmet
Fail, malı alenen, gizleme gereği duymadan kendi yararına kullanır.
Örneğin belediye çalışanının kurum aracını sürekli özel işlerinde kullanması veya tahsilat parasını açıkça cebine atması açık zimmettir.
b. Gizli Zimmet
Fail, fiilini gizli tutmaya çalışır. Muhasebe kayıtlarını değiştirir, sahte belge düzenler veya eksik tahsilat gösterir.
Bu durumda suç, genellikle denetim veya teftiş sırasında ortaya çıkar.
Yargıtay Kararı (Zarar Şartına Dair)
Olay: İlçe milli eğitim müdürlüğünde muhasebeci olarak görev yapan sanığın, maaş ödemelerinde sahte bordro düzenleyerek artan miktarı kendi hesabına aktardığı tespit edilmiştir.
Karar Özeti: Yargıtay, kamu zararının fiilen gerçekleştiğini ve failin zimmet kastıyla hareket ettiğini belirterek mahkûmiyet kararını onamıştır.
(Yargıtay 5. CD, 2019/7642 E., 2020/3159 K.)
Zimmet Suçunun Cezası ve Nitelikli Halleri
Zimmet suçu, kamu görevlisinin devlete olan güveni sarsması nedeniyle Türk Ceza Kanunu’nda ağır yaptırımlarla cezalandırılır. TCK 247. madde, zimmet suçunun temel halini ve nitelikli hallerini açıkça düzenler. Bu kapsamda, suçun ağırlığına, gizlenme biçimine ve failin tutumuna göre ceza miktarı değişir.
1. Zimmet Suçunun Temel Hali (TCK 247/1)
TCK 247’nin birinci fıkrası şu şekildedir:
“Kamu görevlisi, görevi dolayısıyla zilyetliği kendisine devredilmiş veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu malı kendisininmiş gibi kullanırsa, beş yıldan on iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”
Bu durumda suçun unsurları tam olarak oluştuğunda, 5 ila 12 yıl arası hapis cezası uygulanır. Ayrıca suçun sonucunda kamu zararına yol açılmışsa, failden bu zarar da tahsil edilir.
Ceza miktarı, failin fiili gizleme biçimi, zararın büyüklüğü ve geri ödeme davranışına göre artırılıp azaltılabilir.
2. Nitelikli Haller (TCK 247/2)
Zimmet suçunun bazı durumlarda “nitelikli hali” oluşur. Nitelikli zimmet, genellikle suçun gizli yapılması veya aldatma yöntemleriyle gerçekleştirilmesi durumlarında ortaya çıkar.
TCK 247/2 şöyle der:
“Zimmetin, malın değeri az olmamakla birlikte hileli davranışlarla gizlenmesi hâlinde, ceza yarı oranında artırılır.”
Bu durumda, gizleme amacıyla sahte belge düzenlenmesi, defterlerin tahrif edilmesi, yalan beyan verilmesi gibi eylemler söz konusudur.
Bu tür durumlarda hapis cezası 7,5 yıldan 18 yıla kadar çıkabilir.
3. Zimmet Suçunun Basit (Hafif) Hali – TCK 249
Bazı durumlarda zimmet konusu malın değeri az olabilir. Bu durumda mahkeme, failin kastını, zarar miktarını ve olayın ağırlığını değerlendirir.
TCK 249 uyarınca:
“Zimmete konu malın değerinin azlığı hâlinde, verilecek cezada indirim yapılabilir.”
Bu indirim, genellikle cezanın 1/3’üne kadar azaltılması şeklinde uygulanır. Ancak bu durum, suçun varlığını ortadan kaldırmaz; yalnızca cezayı hafifletir.
4. Etkin Pişmanlık Hali (TCK 248)
Fail, suçu işledikten sonra kendi rızasıyla zararı giderirse veya suç ortaya çıkmadan önce bunu bildirirse, etkin pişmanlık hükümleri uygulanabilir.
TCK 248’e göre:
- Soruşturma başlamadan önce mal iade edilirse, ceza yarı oranına kadar indirilebilir.
- Soruşturma başladıktan sonra fakat dava açılmadan önce iade edilirse, ceza üçte bir oranında indirilebilir.
- Dava açıldıktan sonra hükümden önce iade edilirse, indirim oranı daha az uygulanır.
Bu düzenleme, failin kamu zararını telafi etmesini teşvik eden bir mekanizmadır.
5. Zimmet Suçuna Teşebbüs
Fail zimmet suçunu tamamlayamadan engellenirse veya suç fiili yarıda kalırsa, TCK 35 uyarınca teşebbüs hükümleri uygulanır.
Örneğin, zimmete geçirilmek istenen para henüz transfer edilmeden fark edilirse, mahkeme cezayı teşebbüs hükümlerine göre indirimli olarak verir.
6. Zimmet Suçunda Zamanaşımı
Zimmet suçu, ağır suç kategorisinde yer aldığından 15 yıllık dava zamanaşımı süresine tabidir.
Ancak suç gizli işlenmişse (örneğin sahte belgelerle yıllarca saklanmışsa), zamanaşımı süresi fiilin ortaya çıktığı tarihten itibaren başlar.
7. Cezanın Artırılmasına veya Azaltılmasına Etki Eden Diğer Faktörler
- Failin makamı veya yetkisi yüksekse (örneğin müdür, daire başkanı, vezne sorumlusu vb.), ceza üst sınırdan belirlenir.
- Fail, zararı kısmen iade etmişse veya pişmanlık göstermişse, alt sınırdan ceza verilebilir.
- Zimmet fiili birden fazla kişiyle birlikte yapılmışsa, bu durumda suça iştirak hükümleri (TCK 37-38) devreye girer.
Yargıtay Kararı (Nitelikli Zimmet Örneği)
Olay: Vergi dairesinde tahsildar olarak görev yapan sanık, tahsil ettiği vergi tutarlarını banka dekontlarında oynama yaparak kendi hesabına geçirmiştir.
Karar Özeti: Yargıtay, hileli hareketlerle zimmetin gizlenmeye çalışıldığına karar vermiş ve sanığa nitelikli zimmet suçu kapsamında ceza verilmesini onamıştır.
(Yargıtay 5. CD, 2018/6415 E., 2019/2794 K.)
ChatGPT:
Zimmet Suçunda Yargıtay Kararları ve Uygulama Örnekleri
Zimmet suçu, uygulamada en çok tartışılan kamu görevlisi suçlarından biridir. Her olayda kamu zararının tespiti, failin kastı ve eylemin niteliği farklılık gösterebilir. Bu nedenle Yargıtay kararları, zimmet suçunun sınırlarını ve uygulamadaki yerini anlamak açısından son derece önemlidir.
Aşağıda farklı senaryolarda verilmiş Yargıtay kararları, “olay + karar özeti” formatında yer almaktadır.
1. Tahsil Edilen Parayı Bankaya Yatmayan Memur
Olay:
Belediyede veznedar olarak görev yapan sanığın, vatandaşlardan tahsil ettiği emlak vergisi paralarını banka hesabına yatırmadığı ve bir kısmını kendi hesabına aktardığı tespit edilmiştir.
Karar Özeti:
Yargıtay 5. Ceza Dairesi, sanığın paraları tahsil ettiği halde kuruma teslim etmemesinin zimmet suçunu oluşturduğuna hükmetmiştir. Sanığın “sonradan yatırmak niyetindeydim” savunması, kastı ortadan kaldırmadığı için kabul edilmemiştir.
(Yargıtay 5. CD, 2020/1326 E., 2021/1872 K.)
2. Banka Personelinin Müşteri Hesabından Para Aktarması
Olay:
Kamu bankasında çalışan sanık, görevli olduğu şubedeki müşterinin hesabından kendi hesabına EFT yapmış ve bunu fark ettirmemek için sistem kayıtlarını manipüle etmiştir.
Karar Özeti:
Yargıtay, sanığın bankada kamu görevi yürüttüğünü ve eyleminin “kamu görevlisinin görev dolayısıyla zilyetliğinde bulunan malı kendine mal etmesi” anlamına geldiğini belirterek nitelikli zimmet suçundan ceza verilmesini uygun bulmuştur.
(Yargıtay 5. CD, 2019/8645 E., 2020/3154 K.)
3. Posta Dağıtıcısının Tahsilatı Teslim Etmemesi
Olay:
PTT görevlisi sanık, posta dağıtımı sırasında tahsil ettiği bedelleri kurum veznesine yatırmayarak şahsi harcamalarında kullanmıştır.
Karar Özeti:
Yargıtay, tahsil edilen bedellerin kamu kurumuna ait olduğunu ve sanığın bunları kendi yararına kullanmasının zimmet suçunu oluşturduğunu belirterek mahkûmiyet kararını onamıştır.
(Yargıtay 5. CD, 2018/6329 E., 2019/2786 K.)
4. Emanet Para Üzerinde İşlem Yapılması
Olay:
Bir adliye personeli, mahkeme emanetine yatırılan parayı kısa süreli olarak kendi hesabına aktarıp daha sonra iade etmiştir.
Karar Özeti:
Yargıtay, zimmet suçunun tamamlanması için malın kalıcı olarak elde tutulmasının şart olmadığını, kısa süreli yararlanmanın dahi suçu oluşturduğunu belirterek mahkûmiyet kararını onamıştır.
(Yargıtay 5. CD, 2021/3125 E., 2022/745 K.)
5. Görev Dışı Eylem – Güveni Kötüye Kullanma Ayrımı
Olay:
Bir belediye taşeronunda çalışan görevli, kurumun malını izinsiz olarak kendi işinde kullanmıştır. Ancak bu mal kendisine görev gereği teslim edilmemiştir.
Karar Özeti:
Yargıtay, malın kamu görevlisine görev nedeniyle teslim edilmemesi nedeniyle zimmet suçunun oluşmadığına, eylemin güveni kötüye kullanma suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine karar vermiştir.
(Yargıtay 15. CD, 2019/3567 E., 2020/1923 K.)
6. Zimmet Kastı Olmayan Durum
Olay:
Bir kamu kurumunda çalışan sanık, yanlış muhasebe kaydı nedeniyle bir miktar fazla ödeme almış ancak bunu fark eder etmez iade etmiştir.
Karar Özeti:
Yargıtay, failin zimmet kastıyla hareket etmediğini, hatanın taksirli davranıştan kaynaklandığını belirterek beraat kararı verilmesini uygun bulmuştur.
(Yargıtay 5. CD, 2017/5421 E., 2018/2942 K.)
7. Etkin Pişmanlık Uygulanan Durum
Olay:
Vergi dairesinde görevli memur, tahsil ettiği vergi tutarlarının bir kısmını şahsi hesabına aktarmış; ancak olay ortaya çıkmadan önce tüm parayı iade ederek durumu amirine bildirmiştir.
Karar Özeti:
Yargıtay, failin etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanabileceğine karar vermiştir. Ceza yarı oranında indirime tabi tutulmuştur.
(Yargıtay 5. CD, 2018/7032 E., 2019/3791 K.)
Yargıtay’ın Genel Yaklaşımı
Yargıtay kararlarına göre, zimmet suçunun varlığı için şu noktalar kritik öneme sahiptir:
- Failin kamu görevlisi olması,
- Malın görev nedeniyle teslim edilmiş olması,
- Failin malı kendisine aitmiş gibi kullanması,
- Kamu zararının doğmuş veya doğma ihtimalinin bulunması.
Bu koşulların birlikte gerçekleşmediği durumlarda zimmet değil, farklı suç tipleri uygulanır.
Zimmet Suçunda Savunma, Ceza İndirimi ve Avukat Desteği
Zimmet suçu, hem cezai hem de idari sonuçlar doğuran ciddi bir suçtur. Hakkında zimmet iddiası bulunan kamu görevlileri için doğru savunma stratejisinin izlenmesi hayati önem taşır. Çünkü bu tür davalarda yanlış beyan, eksik belge veya savunmada yapılan hatalar, yüksek hapis cezalarıyla sonuçlanabilir. Özellikle Ankara Ceza Avukatı desteği, sürecin hem hukuki hem de teknik boyutunda büyük fark yaratır.
Detaylara bakalım:
1. Zimmet Suçunda Savunma Stratejisi
Zimmet suçu isnadıyla karşı karşıya kalan kişinin öncelikle yapması gereken, kasıt unsurunu çürütecek kanıtları ortaya koymaktır. Çünkü bu suçun oluşabilmesi için failin “malın kendisine ait olduğunu bilerek ve isteyerek kullanması” gerekir.
Savunmada genellikle şu durumlar üzerinde durulur:
- Kastın bulunmadığı: İşlemin sehven veya muhasebe hatasından kaynaklandığı, zimmet niyetinin olmadığı ispat edilir.
- Görev dışı eylem: Malın görev gereği değil, şahsi olarak elde edildiği durumlarda zimmet değil “güveni kötüye kullanma” suçu gündeme gelir.
- Malın geri iade edildiği: Suçun ortaya çıkmasından önce iade edilen mallar için etkin pişmanlık hükümleri uygulanabilir.
- Yetki karmaşası veya görevlendirme hatası: Failin görev tanımı dışında bir işlem yapması, zimmet suçunun hukuki dayanağını zayıflatır.
Bu noktada deneyimli bir ceza avukatı, dosyadaki eksikleri tespit ederek uygun savunma planını belirler.
2. Zimmet Suçunda Ceza İndirimi (Etkin Pişmanlık)
Zimmet suçlarında etkin pişmanlık hükümleri (TCK 248) uygulanabilir. Fail, suçun fark edilmesinden önce veya soruşturma aşamasında malı iade ederse, cezada indirim yapılır.
Bu durum özellikle kamu zararının giderilmesi açısından yargı mercileri tarafından olumlu değerlendirilir.
Etkin pişmanlık, failin ceza almasını tamamen engellemez; ancak cezanın ciddi ölçüde düşürülmesini sağlar.
3. Zimmet Suçunun İdari ve Disiplin Sonuçları
Zimmet suçu yalnızca adli cezayı değil, aynı zamanda memuriyet hayatını da doğrudan etkiler.
Mahkeme kararıyla zimmet suçu sabit görüldüğünde, kişi memuriyetten çıkarılır ve kamu görevinde yeniden çalışması engellenir.
Ayrıca disiplin soruşturması sonucu olarak:
- Maaş kesimi,
- Kademe ilerlemesinin durdurulması,
- Devlet memurluğundan çıkarma,
- gibi sonuçlar da doğabilir.
Bu nedenle adli sürecin yanında idari savunma da aynı titizlikle yürütülmelidir.
4. Zimmet Davalarında Avukatın Rolü
Zimmet suçları teknik ve delil odaklı davalardır. Belgeler, muhasebe kayıtları, banka hareketleri ve zimmet tespit tutanakları titizlikle incelenmelidir.
Bir Ankara Ceza Avukatı, şu konularda önemli katkı sağlar:
- Suçun unsurlarının oluşup oluşmadığını hukuken analiz eder.
- Kastın bulunmadığını veya failin yetkisi dışında hareket ettiğini gösteren delilleri toplar.
- Etkin pişmanlık veya değer azlığı hükümlerinin uygulanmasını sağlar.
- Haksız suçlamalarda beraat yönünde savunma geliştirir.
Zimmet suçu davası, yalnızca hukuk bilgisini değil, finansal analiz ve delil incelemesi becerisini de gerektirir. Bu nedenle profesyonel bir ceza avukatından destek almak en doğru yaklaşımdır.
Ankara’da bu alanda deneyimli bir hukuk bürosu olan Koçak Hukuk Danışmanlık, zimmet ve benzeri kamu görevlisi suçlarında savunma ve danışmanlık hizmeti sunmaktadır.
Siz de benzer bir durumla karşı karşıyaysanız veya hakkınızda soruşturma varsa, avukatlarımızla iletişime geçebilir ya da sorularınızı doğrudan iletmek için Avukata Sor sayfasını kullanabilirsiniz.
Detaylı bilgi almak isterseniz İletişim sayfamızdan bize ulaşabilirsiniz.
5. Zimmet Suçunun Toplumsal ve Etik Boyutu
Zimmet suçu yalnızca bir “maddi çıkar sağlama” suçu değildir; toplumun kamu kurumlarına olan güvenini zedeleyen ciddi bir eylemdir.
Kamu görevlilerinin sorumluluğu, yalnızca hukuki değil, aynı zamanda etik ve vicdani bir yükümlülüktür.
Bu nedenle kamu kurumları içinde şeffaflık, denetim ve etik eğitimler, zimmet suçlarının önlenmesinde büyük rol oynar.
Yargıtay Kararı (Savunmada Kast Unsuru Üzerine)
Olay:
Bir kamu görevlisi, kuruma ait fon hesabındaki parayı yanlışlıkla kendi hesabına aktarmış ve hemen ardından geri göndermiştir.
Karar Özeti:
Yargıtay, failin “malın kendisine ait olduğunu bilerek kullanma” kastı bulunmadığından zimmet suçunun oluşmadığına karar vermiştir.
(Yargıtay 5. CD, 2022/3416 E., 2023/1287 K.)
Sonuç Niteliğinde Genel Değerlendirme
Zimmet suçu, kamu görevlisinin en ağır sorumluluklarından birini ihlal etmesi anlamına gelir. Ancak her zimmet iddiası mutlaka suçun oluştuğu anlamına gelmez.
Failin kastı, görev tanımı, malın kaynağı, zararın oluş şekli ve pişmanlık halleri davanın sonucunu kökten etkiler.
Bu nedenle süreç mutlaka uzman bir ceza avukatı rehberliğinde yürütülmelidir.