Boşanma Sürecinde Mal Paylaşımı 2025

Boşanma Sürecinde Mal Paylaşımı 2025

Boşanma Sürecinde Mal Paylaşımı Nedir?

Boşanma, yalnızca eşlerin evlilik birliğini sona erdirmesi anlamına gelmez; aynı zamanda tarafların ekonomik hak ve yükümlülüklerini de yeniden düzenleyen bir süreçtir. Türkiye’de boşanma sürecinde mal paylaşımı, evlilik boyunca edinilen malların kimde kalacağına ve hangi oranda paylaştırılacağına dair hukuki düzenlemeleri kapsar. Bu konu, boşanma davası kadar önem taşır çünkü çoğu zaman taraflar arasında en fazla tartışma yaratan alan da mal paylaşımı olur.
Evlilik süresince eşler, birlikte veya ayrı ayrı gelir elde eder, taşınmaz ya da taşıt satın alır, yatırım yapar ya da ortak birikim oluşturabilir. Boşanma kararı verildiğinde, bu malların kime ait olacağı veya nasıl bölüşüleceği Türk Medeni Kanunu’nun ilgili hükümlerine göre belirlenir. Ancak burada kritik nokta, evlilikte hangi mal rejiminin geçerli olduğudur.

Mal Paylaşımının Hukuki Dayanağı

Boşanma davalarında mal paylaşımı, Türk Medeni Kanunu’nun 202. ve devamı maddeleriyle düzenlenmiştir. Kanun, eşlerin malvarlığına ilişkin haklarını “mal rejimi” başlığı altında tanımlar. Eğer taraflar evlenirken ya da evlilik sürecinde özel bir mal rejimi sözleşmesi yapmadıysa, kanunen edinilmiş mallara katılma rejimi uygulanır.
Bu rejim, 1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile getirilmiştir. Dolayısıyla bu tarihten önce yapılan evliliklerde, farklı mal rejimleri (örneğin mal ayrılığı) geçerli olabilir. Bu nedenle, boşanma sürecinde mal paylaşımını değerlendirirken evlilik tarihi, mal edinim tarihleri ve varsa taraflar arasındaki yazılı sözleşmeler büyük önem taşır.

Mal Paylaşımının Amacı

Mal paylaşımının temel amacı, evlilik süresince edinilen malların adil biçimde bölüştürülmesidir. Eşlerden biri gelir elde etmese bile, ev içi emek, çocuk bakımı veya evin düzeninin sağlanması gibi katkılar hukuken ekonomik değer olarak kabul edilir. Bu nedenle, çalışmayan eşin dahi edinilen mallar üzerinde katılma hakkı bulunur.
Örneğin bir eş çalışıp maaşını biriktirerek konut satın almışsa, diğer eşin doğrudan maddi katkısı olmasa bile, evlilik birliği içinde bu konut edinildiği için her iki eş de bu maldan pay alabilir. Ancak burada önemli olan, malın edinilme tarihi ve hangi mal rejimi döneminde elde edildiğidir.

Ankara’da Mal Paylaşımı Davalarının Özellikleri

Ankara, Türkiye’nin en yoğun nüfuslu şehirlerinden biri olmasının yanında, yüksek oranda boşanma davası görülen illerden biridir. Bu nedenle Ankara’daki mahkemeler, mal paylaşımı konularında geniş bir içtihat birikimine sahiptir. Özellikle Ankara Aile Mahkemeleri, mal paylaşımı davalarında mülkiyetin kimde olduğuna, hangi mal rejiminin uygulanacağına ve malın ne şekilde paylaştırılacağına dair detaylı incelemeler yapar.
Mal paylaşımı, boşanma davasıyla birlikte açılabileceği gibi, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra ayrı bir dava olarak da açılabilir. Uygulamada genellikle, boşanma davası sonuçlandıktan sonra mal paylaşımı davası açılması tercih edilir çünkü mal paylaşımı için boşanmanın kesinleşmiş olması gerekir.

Mal Rejimi Türleri ve Boşanmada Etkileri

Boşanma sürecinde mal paylaşımının nasıl yapılacağı, doğrudan evlilikte hangi mal rejiminin geçerli olduğuna bağlıdır. Türk Medeni Kanunu’na göre eşler, evlenmeden önce ya da sonra noter huzurunda sözleşme yaparak mal rejimini belirleyebilirler. Ancak Türkiye’de evlenen çiftlerin büyük çoğunluğu böyle bir sözleşme yapmadığından, kanunen geçerli olan edinilmiş mallara katılma rejimi uygulanır.
Mal rejimi, kısaca eşlerin evlilik süresince sahip oldukları mallar üzerindeki haklarını ve yükümlülüklerini düzenler. Aşağıda, Türk hukukunda yer alan dört temel mal rejimi türünü ve bunların boşanma sürecine etkilerini ayrıntılı biçimde ele alalım.

1. Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi (Yasal Rejim)

2002 yılından itibaren Türkiye’de evlenen çiftler, aksi kararlaştırılmadıkça bu rejime tabidir. Bu sistemin temel mantığı, evlilik birliği içinde emek ve gelirle edinilen malların ortak sayılmasıdır.
Bu rejime göre, her eşin iki tür malı vardır:

  • Kişisel mallar: Evlilikten önce sahip olunan mallar, miras veya bağış yoluyla elde edilen varlıklar, manevi tazminatlar vb.
  • Edinilmiş mallar: Evlilik süresince çalışarak, yatırım yaparak veya başka şekilde elde edilen tüm mal varlığı değerleri.

Boşanma durumunda sadece edinilmiş mallar eşler arasında paylaşılır.
Her iki eş de bu malların yarısı üzerinde katılma alacağı hakkına sahiptir.
📘 Yargıtay Kararı Örneği:
Olay: Eşlerden biri evlilik sürecinde alınan dairenin kredi taksitlerini kendi maaşıyla ödemiş, diğer eş ise evde çalışmadan ev işlerini yürütmüştür.
Karar Özeti: Yargıtay, ev işlerinin de emek olarak değerlendirilmesi gerektiğine hükmetmiş ve ev hanımı eşin de daire üzerinde katılma payı hakkı bulunduğuna karar vermiştir.
(Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, 2019/4782 E., 2021/2331 K.)

2. Mal Ayrılığı Rejimi

Mal ayrılığı rejiminde, her eş kendi mal varlığı üzerinde tam hakka sahiptir. Evlilik boyunca edinilen mallar, kim tarafından alınmışsa o eşin olur.
Boşanma halinde, diğer eşin bu mallar üzerinde hiçbir pay hakkı yoktur. Ancak bazı durumlarda, diğer eşin önemli katkısı varsa katkı payı alacağı talep edilebilir.
Bu rejim, genellikle evlenmeden önce mal ayrılığı sözleşmesi yapan eşler veya 2002 öncesi evliliklerde geçerlidir.
📘 Yargıtay Kararı Örneği:
Olay: Eşlerden biri 1999 yılında alınan otomobilin alım bedeline katkı yaptığını iddia etmiştir.
Karar Özeti: Mahkeme, 2002 öncesinde yürürlükte olan mal ayrılığı rejimi kapsamında olduğu için, katkı oranı kanıtlanmadıkça mal paylaşımı yapılamayacağına hükmetmiştir.
(Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2017/3291 E., 2019/4127 K.)

3. Paylaşmalı Mal Ayrılığı Rejimi

Bu rejimde, her eşin malları ayrı kalır; ancak boşanma durumunda belirli şartlarda ortak bir paylaşım yapılabilir. Özellikle evlilik süresince ortak gelirlerle edinilen mallar varsa, bunların paylaşımında hakkaniyet ilkesi gözetilir.
Bu sistem, teorik olarak eşitliği sağlamayı amaçlasa da uygulamada nadiren tercih edilir çünkü tarafların ispat yükü oldukça ağırdır.

4. Mal Ortaklığı Rejimi

Mal ortaklığı rejiminde, eşlerin sahip oldukları bazı mallar “ortak mal” sayılır.
Evlilik boyunca edinilen gelir, taşınır ve taşınmaz mallar bu kapsamdadır.
Boşanma durumunda, ortak mallar yarı yarıya bölünür.
Ancak bu rejim Türkiye’de çok az sayıda çift tarafından tercih edilir, çünkü hem yönetimi hem de paylaşımı karmaşık sonuçlar doğurabilir.

Boşanma Sürecinde Mal Rejiminin Tespiti

Boşanma davasında mahkeme, öncelikle hangi mal rejiminin geçerli olduğunu tespit eder.
Bu tespit, evlilik tarihi, mal edinim zamanı ve yapılan sözleşmelere göre belirlenir.
Örneğin:

  • Evlilik 2001 yılında yapılmışsa, 2002’ye kadar mal ayrılığı, sonrasında edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli olur.
  • 2002 sonrası yapılan evliliklerde ise aksi belirtilmedikçe doğrudan edinilmiş mallara katılma rejimi uygulanır.

Bu tespit yapıldıktan sonra, tarafların mal beyanları incelenir ve paylaştırma süreci başlar.

Boşanmada Mal Paylaşımı Nasıl Yapılır? (Uygulama ve Yargıtay Kararları)

Boşanma kararı verildikten sonra eşler arasındaki en önemli aşamalardan biri mal paylaşımı sürecidir. Türk hukuk sisteminde bu süreç, adaletli bir bölüşüm sağlamayı amaçlasa da her dosya kendi içinde farklı unsurlar barındırır. Mal paylaşımı davası, yalnızca “kimin neye sahip olduğu” değil; aynı zamanda katkı payı, edinim zamanı, malın değeri ve yasal rejim gibi birçok faktörün dikkate alındığı teknik bir yargılama sürecidir.

Mal Paylaşımı Davası Ne Zaman Açılır?

Mal paylaşımı davası, boşanma davasıyla birlikte açılamaz. Bunun nedeni, mal paylaşımının yapılabilmesi için boşanmanın kesinleşmiş olması gerektiğidir.
Dolayısıyla, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra taraflardan biri mal paylaşımı davası açabilir.
Ancak dikkat edilmesi gereken nokta, 10 yıllık zamanaşımı süresidir.
Boşanmanın kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl içinde dava açılmazsa, mal paylaşımı talep hakkı düşer. Bu süre, birçok vatandaşın farkında olmadığı için mağduriyet yaşamasına neden olur.

Paylaşım Davasında Hangi Mallar Dahil Edilir?

Mal paylaşımına dahil edilecek mallar, evlilik birliği içinde edinilmiş mallar kapsamındadır. Bu mallar şunlardır:

  • Eşlerin çalışma karşılığı kazandığı maaş, prim ve ikramiyeler,
  • Evlilik süresince alınan taşınmazlar (ev, arsa, işyeri),
  • Araçlar, hisse senetleri, yatırım fonları,
  • Banka hesaplarındaki birikimler,
  • Kira gelirleri veya ticari kazançlar,
  • Eşlerden birinin iş kurarak elde ettiği gelir.

Buna karşın şu mallar kişisel mal sayılır ve paylaşım dışı kalır:

  • Evlilik öncesi alınan mallar,
  • Miras veya bağış yoluyla elde edilen mallar,
  • Manevi tazminatlar,
  • Kişisel kullanım eşyaları (örneğin ziynet eşyaları hariç).

Ancak uygulamada ziynet eşyaları (altın, takı vb.) konusunda sık sık dava açılır. Çünkü bunlar, evlilikte “kadına takılmış olsa dahi” ortak edinim olarak kabul edilmez; genellikle kadına ait kişisel mal olarak değerlendirilir.
📘 Yargıtay Kararı Örneği:
Olay: Düğünde takılan altınların kimde kalacağı konusunda taraflar arasında anlaşmazlık yaşanmıştır.
Karar Özeti: Yargıtay, düğünde takılan ziynet eşyalarının kadına ait olduğu yönündeki yerleşik içtihadını sürdürmüş ve altınların kadına iade edilmesine karar vermiştir.
(Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, 2018/4732 E., 2019/8427 K.)

Mal Paylaşımı Hesaplaması Nasıl Yapılır?

Edinilmiş mallara katılma rejiminde paylaşım, katılma alacağı hesabı üzerinden yapılır.
Bu hesaplama şu şekilde ilerler:

  1. Her eşin evlilik süresince edindiği mallar tespit edilir.
  2. Bu malların boşanma tarihindeki piyasa değeri belirlenir.
  3. Her eşin kişisel malları ayrılır.
  4. Edinilmiş malların net değeri üzerinden diğer eşin katılma alacağı hesaplanır.

Örneğin, bir eşin evlilik süresince satın aldığı evin bugünkü değeri 2.000.000 TL ise, diğer eşin bu mal üzerindeki hakkı genellikle 1.000.000 TL olacaktır (katkı ispatlanmadığı sürece yarı oran esas alınır).
📘 Yargıtay Kararı Örneği:
Olay: Evlilik sırasında alınan konutun tapusu yalnızca erkeğin üzerine kayıtlıydı. Kadın, evin alımında gelirinin bulunmadığını ancak evin düzeni, çocuk bakımı gibi katkılarda bulunduğunu belirtti.
Karar Özeti: Yargıtay, ev hanımı kadının da evin edinilmesine dolaylı katkı sağladığına hükmetti ve evin değerinin yarısı oranında katılma alacağına hak kazandığına karar verdi.
(Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, 2016/5234 E., 2018/6722 K.)

Mal Paylaşımı Davasında İspat Yükü

Her dava gibi, mal paylaşımı davasında da ispat yükü büyük önem taşır.
Taraflar, malların edinim tarihini, katkı oranlarını, ödeme kaynaklarını belgeyle kanıtlamak zorundadır.
Bu nedenle, tapu kayıtları, banka dekontları, kredi belgeleri ve fatura gibi belgeler delil olarak sunulur.
Eğer eşlerden biri mal kaçırmak amacıyla malları üçüncü kişilere devrettiğini gizlerse, mahkeme muvazaa (hileli işlem) iddiasını araştırır.
Gerçek mal sahibi tespit edilirse, mallar paylaşıma dahil edilir.
📘 Yargıtay Kararı Örneği:
Olay: Boşanma sürecinde koca, adına kayıtlı aracı kardeşine devretmiştir. Kadın, bu işlemin hileli olduğunu iddia etmiştir.
Karar Özeti: Yargıtay, devrin boşanma davası sürecinde ve bedelsiz yapıldığını tespit etmiş, işlemi muvazaalı sayarak aracın paylaşım kapsamına dahil edilmesine karar vermiştir.
(Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2017/3325 E., 2019/5401 K.)

Mal Paylaşımı Davalarında Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar

  • Eşlerin mal beyanlarını eksik sunması,
  • Tapunun yalnızca bir taraf adına olması,
  • Kredili alınan mallarda kimin katkı oranının nasıl hesaplanacağı,
  • Ziynet eşyalarının paylaşımı,
  • Evlilik süresince edinilen şirket hisselerinin değerlendirilmesi.

Bu tür durumlarda, mahkeme bilirkişi raporu alarak her malın gerçek değerini tespit eder.
Bilirkişi incelemesi genellikle gayrimenkul değerleme uzmanı, mali müşavir veya bankacılık alanında uzman kişilerden alınır.

Evlilikte Katkı Payı ve Mal Paylaşımında Dikkat Edilmesi Gerekenler

Boşanma sürecinde mal paylaşımının en tartışmalı yönlerinden biri, eşlerden birinin doğrudan maddi katkısı olmadan edinilen mallar üzerindeki hakkıdır. Türk Medeni Kanunu ve Yargıtay içtihatları, evlilik birliğinde “ev içi emek” ve “manevi katkı” kavramlarını da ekonomik değere sahip sayarak özellikle kadınlar açısından önemli bir koruma sağlamaktadır.
Aşağıda, katkı payı, katılma alacağı ve dikkat edilmesi gereken hukuki unsurlar ayrıntılı biçimde açıklanmıştır.

Katkı Payı Nedir?

Katkı payı, evlilik süresince bir eşin diğer eşin malvarlığına yaptığı doğrudan veya dolaylı katkı anlamına gelir.
Örneğin:

  • Evin alımı için kredi taksitlerinin bir kısmının ortak gelirle ödenmesi,
  • Araç alımında bir eşin maaşının kullanılması,
  • Eşin ev işlerini üstlenmesi, çocuk bakımı, aile içi destek,
  • Ortak işletmede çalışan ancak maaş almayan eşin emeği.

Bu katkılar, katkı payı alacağı veya katılma alacağı olarak değerlendirilir.
Yargıtay, son yıllarda özellikle ev içi emeği “dolaylı ekonomik katkı” olarak kabul etmektedir.
📘 Yargıtay Kararı Örneği:
Olay: Kadın, evlilik boyunca çalışmamış ancak ev işleriyle ilgilenmiş, çocuk bakımı yapmış ve eşinin maaşıyla alınan evin ödemeleri evlilik süresince tamamlanmıştır.
Karar Özeti: Yargıtay, ev hanımı eşin emeğini “ekonomik katkı” olarak değerlendirmiş ve konutun yarı değeri üzerinden katılma alacağına hak kazandığına karar vermiştir.
(Yargıtay 8. HD., 2015/3124 E., 2017/4518 K.)

Katılma Alacağı ile Katkı Payı Arasındaki Fark

Bu iki kavram sıkça karıştırılsa da hukuken farkları vardır:

  • Katılma alacağı, 2002 sonrasında edinilen mallarda geçerli olup, yasal mal rejimi kapsamında her iki eşin ortak hakkını temsil eder.
  • Katkı payı alacağı ise 2002 öncesi mal ayrılığı döneminde edinilen mallara yapılan katkıların ispatlanması hâlinde gündeme gelir.

Yani evlilik süresi 2001’de başlamışsa, 2002 öncesi mallar için katkı payı, 2002 sonrası mallar için katılma alacağı hesaplanır.

Katkı Payı Nasıl İspatlanır?

Mal paylaşımı davalarında katkı payının ispatı, genellikle belgeler ve tanık beyanlarıyla yapılır.
Delil olarak kullanılabilecek unsurlar şunlardır:

  • Banka dekontları, kredi ödemeleri, maaş bordroları,
  • Evlilik döneminde yapılan büyük harcamaların kim tarafından karşılandığı,
  • Tanık ifadeleri (örneğin “Evin taksitlerini birlikte ödedik” beyanı),
  • Eşin gelirine oranla yapılan yatırımlar.

Eğer eşin gelir düzeyi, edinilen malın değeriyle orantısızsa, mahkeme bu durumda diğer eşin katkısının bulunmadığı kanaatine varabilir.
Bu nedenle gelir–mal değeri dengesi, davalarda belirleyici rol oynar.
📘 Yargıtay Kararı Örneği:
Olay: Evlilik süresinde erkek tarafından alınan gayrimenkulün bedelinin bir kısmı kadının ailesinden alınan borçla ödenmiştir.
Karar Özeti: Mahkeme, kadının ailesinden alınan borcun mal edinimine doğrudan katkı olduğunu tespit etmiş ve bu katkı oranında kadın lehine alacak hakkı doğduğuna hükmetmiştir.
(Yargıtay 2. HD., 2018/4312 E., 2020/1756 K.)

Mal Kaçırma ve Muvazaalı İşlemler

Bazı durumlarda eşlerden biri, mal paylaşımını engellemek amacıyla mallarını üçüncü kişilere devredebilir veya sahte borç ilişkileri kurabilir.
Türk hukukunda bu tür işlemler muvazaalı (hileli) sayılır ve geçersizdir.
Mahkeme, bu tür durumları araştırmak için tapu kayıtları, banka hareketleri, noter belgeleri ve vergi beyanlarını inceleyebilir.
Eğer mal kaçırma tespit edilirse, mal paylaşımına dahil edilir.
📘 Yargıtay Kararı Örneği:
Olay: Eş, boşanma davası açılmadan kısa süre önce kendi adına kayıtlı daireyi arkadaşına satmış gibi gösterip tapuda devretmiştir.
Karar Özeti: Yargıtay, işlemin bedelsiz yapıldığını ve muvazaa amacı taşıdığını belirlemiş, taşınmazın paylaşım kapsamına alınmasına karar vermiştir.
(Yargıtay 2. HD., 2016/7228 E., 2018/3051 K.)

Mal Paylaşımında Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

  1. Boşanmanın kesinleşmesinden sonra dava açılmalıdır.
  2. Eşlerin mal rejimi, evlilik tarihine göre belirlenir.
  3. Katkı oranları belgelerle ispatlanmalıdır.
  4. Eşlerden biri mal kaçırmışsa, muvazaa iddiası yapılabilir.
  5. Zamanaşımı süresi 10 yıldır.
  6. Ziynet eşyaları kadına ait sayılır, aksi ispat edilmedikçe paylaşım dışıdır.
  7. Tapuda isim bulunmaması, katkı hakkını ortadan kaldırmaz.

Ankara’da Boşanma Sürecinde Mal Paylaşımı İçin Hukuki Destek

Boşanma davası sürecinde mal paylaşımı, hem duygusal hem de hukuki açıdan oldukça hassas bir konudur. Eşlerin ortak yaşam boyunca edindikleri malvarlığının adil biçimde bölünmesi, yalnızca yasal bilgiyle değil, aynı zamanda tecrübe ve dikkatle yürütülmesi gereken bir süreçtir. Özellikle Ankara gibi büyük şehirlerde malvarlığı çoğu zaman birden fazla taşınmaz, banka hesabı, araç, ticari işletme ya da hisse gibi unsurları içerdiğinden, bu davalar oldukça karmaşık ve uzun sürebilir.

Ankara’daki Mahkemelerde Mal Paylaşımı Davalarının Özellikleri

Ankara, Türkiye’nin en yoğun yargı trafiğine sahip illerinden biridir. Ankara Aile Mahkemeleri, boşanma ve mal paylaşımı davalarında geniş bir içtihat birikimine sahiptir.
Mahkemeler, özellikle şu konularda ayrıntılı inceleme yapar:

  • Eşlerin gelir düzeyi ve edinim kaynakları,
  • Mal edinim tarihi (boşanmadan önce mi sonra mı?),
  • Katkı oranları ve ispat belgeleri,
  • Muvazaalı işlemler veya mal kaçırma iddiaları,
  • Tapu, banka, vergi ve ticaret kayıtları.

Mal paylaşımı davaları genellikle bilirkişi incelemesi gerektirir. Bu aşamada, gayrimenkul değerleme uzmanları veya mali müşavirler devreye girer.
Mahkemeler, delillerin niteliğine göre her malın piyasa değerini belirler ve adil bir paylaşım kararı verir.
📘 Yargıtay Kararı Örneği:
Olay: Tarafların Ankara’da birlikte oturdukları daire, evlilik sürecinde alınmış; tapu sadece erkeğin üzerine kayıtlıdır. Kadın, ev hanımı olarak evin düzeniyle ilgilendiğini belirtmiştir.
Karar Özeti: Yargıtay, eşin doğrudan maddi katkısı olmasa bile, evlilik birliği süresince emeğinin dolaylı katkı oluşturduğuna hükmetmiş; dairenin yarı değeri oranında katılma alacağı tanımıştır.
(Yargıtay 8. HD., 2020/2115 E., 2022/5473 K.)

Boşanmada Mal Paylaşımı Davalarında Avukatın Rolü

Boşanma sürecinde mal paylaşımı avukatı, tarafların hak kaybına uğramadan süreci yönetmesini sağlar.
Birçok kişi, mal paylaşımının otomatik olarak gerçekleştiğini zanneder ancak bu doğru değildir.
Mal paylaşımı davası ayrı bir süreçtir ve usul hatası, ispat eksikliği veya süre aşımı durumunda ciddi hak kayıpları yaşanabilir.
Avukat desteğiyle şu konularda profesyonel yönlendirme alınabilir:

  • Hangi malların paylaşım kapsamına girdiği,
  • Evlilikteki katkı oranlarının tespiti,
  • Belgelerin eksiksiz hazırlanması,
  • Muvazaalı işlemlerin tespiti,
  • Yargıtay içtihatlarına dayalı güçlü bir dava stratejisi oluşturulması.

Ayrıca deneyimli bir boşanma avukatı, davanın uzamasını engelleyecek şekilde etkin müzakere yürütür; gerekirse arabuluculuk sürecini de yöneterek taraflar arasında uzlaşma sağlar.

Ankara’da Profesyonel Hukuki Destek Almak

Mal paylaşımı davası, yalnızca bir “mal bölüşümü” değil, aynı zamanda hayatın yeniden düzenlenmesi sürecidir.
Evlilik boyunca biriktirilen maddi değerlerin doğru şekilde değerlendirilmesi, tarafların geleceğini doğrudan etkiler.
Bu nedenle, Ankara’da boşanma sürecinde olan bireylerin, uzman bir avukata danışması büyük önem taşır.
Koçak Hukuk Danışmanlık olarak, boşanma, mal paylaşımı, nafaka ve velayet gibi aile hukuku alanlarında deneyimli avukatlarımızla, her müvekkilimize özel çözümler sunuyoruz.
Tarafların menfaatlerini koruyan, etik değerlere bağlı, hızlı ve etkili hukuki temsil anlayışımızla süreci en doğru şekilde yönetiyoruz.
👉 Hukuki destek almak veya sorularınızı yöneltmek için:

Genel Değerlendirme

Boşanma sürecinde mal paylaşımı, duygusal zorluklarla birlikte ciddi hukuki riskler de içerir.
Bu nedenle, evlilik süresince edinilen malların türü, edinim tarihi, tarafların katkı oranı ve yasal rejim gibi unsurlar detaylı biçimde incelenmelidir.
Doğru bir hukuki yönlendirme sayesinde, eşitlik ilkesine dayalı adil bir paylaşım sağlanabilir ve uzun yıllar sürecek anlaşmazlıkların önüne geçilebilir.