Uyuşturucu Madde Ticareti Suçu ve Cezası – TCK 188. Madde
Son Düzenlenme Tarihi: 07 Eylül 2025

- Uyuşturucu Madde Ticareti Suçu ve Cezası – TCK 188. Madde
- TCK 188/1 : Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal, İthal veya İhracı
- TCK 188/2 : Yabancı Ülkede Verilen Cezanın İnfaz Edilen Kısmının Türkiye de Mahsupu
- TCK 188/4 Bazı Hassas Uyuşturucu Maddelerin Ve Bazı Bölgelerde Satış Durumunda Cezayı Arttırıcı Nedenleri
- TCK 188/5 Uyuşturucu Madde Ticareti Suçunun Toplu Veya Örgütlü Bir Şekilde İşlenmesi Durumunda Cezanın Arttırılması
- TCK 188/6 Resmi Makamların İznine Tabii Veya Reçeteli Alınabilen Maddelerin Satışı
- TCK 188/7 Uyuşturucu Madde Yapımında Kullanılan Ham Madde
- TCK 188/8 Sağlık Çalışanları Ve Bazı Meslek Gruplarının Uyuşturucu Ticareti Suçu Halinde Cezai Sorumluluğu
- Tck 188 Delillerin Değerlendirilmesi
- Uyuşturucu Ticareti – Kullanım Arasında ki Temel Farklar
- Ticaret Amacıyla Uyuşturucu Madde Bulundurma Kriterleri
- TCK 192. Madde Etkin Pişmanlık Hükümlerinin Uygulanması
- Uyuşturucu Ticaret -Kullanım Sınırları Yargıtay Işığında İnceleme
Uyuşturucu Madde Ticareti Suçu ve Cezası – TCK 188. Madde
Tck 188. Madde Uyuşturucu uyarıcı madde imal ve ticareti suçunu düzenler. Tck 188. Madde Türk Ceza Kanunun Kamunun Sağlığına Karşı Suçlar bölümünde yer almaktadır.Türk Ceza Kanunu'nun 188. maddesi. Bu madde, toplum sağlığını ve güvenliğini doğrudan tehdit eden bu tür suçlara karşı devletin sert duruşunu yansıtır ve en ağır cezalar öngörür. Madde, uyuşturucu maddelerin üretilmesinden dağıtımına kadar geniş bir yelpazedeki eylemleri kapsar. Tck 188. Madde 8 fıkradan oluşur. Bu yazımızda 1 den 8. Fıkraya kadar olan bütün fıkraları teker teker inceleyip siz değerli okurlarımıza bilgilendirici sade anlaşılır bir şekilde bilgilendirmeye çalışacağız.
Başlangıçta suçun unsurlarıyla başlayacağız.
1-Maddi Unsuru
Bu maddede ki suçlar genel kasıtla ve hukuka uygun olmayan eylemlerle işlenebilir. Örneğin, Kanunla ruhsata bağlanmış bir madde için gerekli ruhsat alınmış ve ruhsata uygun işlem yapılmış ise, buradaki suçlar oluşmaz. Maddedeki suç ile somut bir sonuç doğması aranmadığından, soyut tehlike suçudur.
2- Manevi unsuru
Bu maddedeki suçlar kasıtla işlenebilir. Genel kasıt yeterlidir. Kasıt olmadan örneğin bu suçlar taksirle işlenemez.
Ayrıca bu suçlar kasten işlenebildiğinden, failin maddenin uyuşturucu olduğunu bilmemesi halinde 30/1 nci maddedeki hatanın dikkate alınması gerekir.
3- Fail
Suçun faili kural olarak herkes olabilir. Ancak suçun belli bazı meslek gruplarınca işlenmesi ağırlaştırıcı nedendir.
Tüzel kişilerin cezai sorumlulukları olmamakla birlikte suçun tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, tüzel kişi hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirine hükmolunur.
4-Mağdur
Bu suçta herkes mağdurdur. Ancak katılanlık sıfatının suçtan doğrudan zarar görmeye bağlı olması nedeniyle, bu suçtan somut zarar görenler katılan olabilirler.
TCK 188/1 : Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal, İthal veya İhracı
TCK 188 (1) Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal, ithal veya ihraç eden kişi, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis ve ikibin günden yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
Madde de görüldüğü gibi Tck 188. Maddesinin 1. Fıkrası 20 yıldan az olmamak kaydıyla 30 yıla kadar bir ceza öngörüyor. Tck’nın en ağır suçlarından birisi olan uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal(üreten) ithal(yurt dışından yurt içine getirmek) ve ihraç(yurt dışına göndermek) suçu günümüzde en aşağı sınırı 20 yıl hapis cezası olan yaptırımı açısından çok ağır bir suçtur.
Uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal etme, ülkeye ithal etme veya ülkeden ihraç etme suçu cezaları ve olası arttırıcı nedenleri:
Öngörülen ceza : 20 yıldan 30 yıla kadar hapis ve ikibin günden yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
Muhtemel Arttırıcı Nedenler :
1-Suç konusu uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin eroin, kokain, morfin, bazmorfin, sentetik kannabinoid ve türevleri, sentetik katinon ve türevleri, sentetik opioid ve türevleri veya amfetamin ve türevleri olması durumunda verilecek ceza yarı oranında (%50) oranında arttırılır.
2- Suçun, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde (toplu olarak işlenmesi yeterli) verilecek ceza yarı oranında (%50), suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, verilecek ceza bir kat artırılır (%100).
3- Suçun; tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi yani kısacası sağlık çalışanı tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında (%50) artırılır.
Muhtemel İndirici Nedenler :
1-Üretimi resmi makamların iznine veya satışı yetkili tabip tarafından düzenlenen reçeteye bağlı olan ve uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran her türlü madde açısından ise ceza yarıya (%50) kadar indirebileceğini belirtir.
2-Tck 192 Etkin Pişmanlık hükümlerini düzenler burada suçu işleyen bir kişi resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce veya bu suçlar haber alındıktan sonra resmi makamlara suçluların yakalanması için yardımcı olursa etkin pişmanlık hükümleri uygulanacağı gibi cezaya hükmedilmeyeceğe varan bir ceza indirimi alabilirler.
TCK 188/1, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin imalı, ithali, ihracı, üretimi, satışa arzı, sevki, nakli, depolanması, satın alınması, kabul edilmesi veya bulundurulması gibi ticari nitelikteki eylemleri cezalandırır. Özetle; madde, uyuşturucuya ilişkin “ticaret” veya “imal” mahiyeti taşıyan hareketleri hedef alır. Kişinin kendi kullanımına yönelik bulundurmasından farklı olarak burada failin amacı ve eylemin kapsamı önem taşır.
Bir fiilin TCK 188/1 kapsamında suç oluşturabilmesi için genel olarak şu unsurların varlığı aranır:
Objektif unsur (davranış): İmal, üretim, ithal/ihraç, ticaret, nakil, depolama, paketleme, satışa arz etme gibi eylemlerden birinin gerçekleşmiş olması.
Maddi unsur (madde): Eylemin konusu olan maddenin, uyuşturucu veya uyarıcı nitelikte olduğunun laboratuvar tahlilleriyle tespit edilmesi.
Manevi unsur (kasıt): Failin davranışı bilerek ve isteyerek yapmış olması; yani suç kastının bulunması. Ticari amaç, yaygın dağıtım veya başkalarına temin etme niyeti gibi unsurlar kastı güçlendirir.
Hukuka aykırılık ve kusur: Eylemin hukuka uygun bir izne dayanmaması gerekir. Örneğin, mevzuata uygun ve yetkili izinlerle gerçekleştirilen tıbbi üretim farklı değerlendirilir.
Bu unsurların her biri ceza yargılamasında tek tek incelenir; eksik veya çelişkili deliller varsa mahkeme farklı değerlendirme yapabilir.
TCK 188/2 : Yabancı Ülkede Verilen Cezanın İnfaz Edilen Kısmının Türkiye de Mahsupu
TCK 188/2 Ne Anlama Geliyor?
TCK 188/2 Uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı fiilinin diğer ülke açısından ithal olarak nitelendirilmesi dolayısıyla bu ülkede yapılan yargılama sonucunda hükmolunan cezanın infaz edilen kısmı, Türkiye'de uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı dolayısıyla yapılacak yargılama sonucunda hükmolunan cezadan mahsup edilir.
Bu düzenleme, bir kişinin Türkiye'den yurt dışına uyuşturucu madde çıkarması (ihraç etmesi) ve bu fiilin gittiği ülkede uyuşturucu madde ithali olarak kabul edilip yargılanması durumunda devreye girer. Eğer kişi, bu fiil nedeniyle diğer ülkede yargılanır ve hakkında bir ceza hükmedilirse, o ülkede infaz ettiği (çektiği) ceza miktarı, Türkiye'de aynı fiil nedeniyle yapılacak yargılama sonucunda kendisine verilecek cezadan düşülür (mahsup edilir).
Neden Böyle Bir Düzenleme Var?
Bu fıkranın temel amacı, uluslararası hukukta ve ceza hukukunda önemli bir prensip olan "çifte cezalandırma yasağı" ilkesini (non bis in idem) kısmen de olsa uygulamaktır. Bir kişi, aynı fiil nedeniyle iki farklı ülkede ayrı ayrı cezalandırılsa bile, çektiği cezanın bir kısmının diğer ülkede verilecek cezadan düşülmesi, adil yargılanma hakkı ve orantılılık ilkesi açısından önem taşır. Bu sayede, kişi aynı suçtan dolayı orantısız bir şekilde birden fazla kez cezalandırılmamış olur.
Pratikte Ne İfade Ediyor?
· Uluslararası Boyut: Suçun Türkiye sınırları dışına taşması ve başka bir ülkenin yargı alanına girmesi durumunda uygulanır.
· İki Ayrı Yargılama: Kişi hem Türkiye'de hem de uyuşturucunun gittiği ülkede yargılanabilir.
· Cezanın Mahsubu: Diğer ülkede çekilen hapis cezasının süresi, Türkiye'de verilecek hapis cezasından indirilir. Bu, kişinin toplamda daha az cezaevinde kalmasını sağlar.
· İnfaz Edilen Kısım: Mahsup edilecek olan, diğer ülkede "hükmolunan" cezanın tamamı değil, fiilen "infaz edilen" (çekilen) kısmıdır.
TCK 188/3 Uyuşturucu Maddenin Ülke İçinde Satımı, Sevk Edilmesi, Depolanması, Satın Alınması
TCK 188/3 Ne Anlama Geliyor?
Madde 188/3'e göre: "Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi, on yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır."
Bu fıkra, uyuşturucu madde ticaretinin en yaygın ve doğrudan fiillerini kapsar. Bu fiillerin ortak özelliği, uyuşturucu maddelerin "ticari amaçla" el değiştirmesi veya dağıtımına yönelik olmasıdır. Kişinin kendi kullanımı için uyuşturucu bulundurması bu fıkra kapsamında değerlendirilmez; o durum TCK 191. maddesinde daha hafif cezalarla düzenlenmiştir. Ancak burada miktar sınırı çok önemlidir.
Temel Fiiller ve Cezalar:
· Satmak / Satışa Arz Etmek: Uyuşturucu maddeyi para karşılığı veya başka bir menfaat karşılığı başkasına vermek veya bu amaçla hazır bulundurmak.
· Başkalarına Vermek: Karşılıksız dahi olsa uyuşturucu maddeyi bir başkasına temin etmek.
· Sevk Etmek / Nakletmek: Uyuşturucu maddeyi bir yerden başka bir yere taşımak.
· Depolamak: Uyuşturucu maddeyi saklamak, muhafaza etmek.
· Satın Almak / Kabul Etmek / Bulundurmak: Ticari amaçla uyuşturucu maddeyi edinmek veya kontrolünde tutmak.
Bu fiillerden herhangi birini ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak gerçekleştiren kişi, on yıldan az olmamak üzere hapis cezası ve bin günden yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu, suçun ciddiyetini gösteren oldukça yüksek bir başlangıç cezasıdır.
Çocuklara Yönelik Suçlarda Ağırlaştırılmış Ceza:
Madde 188/3'ün en kritik ek hükümlerinden biri, suçun çocuklara karşı işlenmesi durumudur: "Ancak, uyuşturucu veya uyarıcı madde verilen veya satılan kişinin çocuk olması hâlinde, veren veya satan kişiye verilecek hapis cezası on beş yıldan az olamaz."
Bu ek cümle, çocukların uyuşturucu maddelerin zararlı etkilerinden korunmasına yönelik devletin hassasiyetini ve kararlılığını gösterir. Eğer uyuşturucu madde verilen veya satılan kişi çocuk ise, fail hakkında uygulanacak hapis cezasının alt sınırı on beş yıla yükseltilir. Bu, çocukların istismar edilmesini ve uyuşturucu batağına sürüklenmesini engellemeyi amaçlayan çok önemli bir ağırlaştırıcı nedendir.
Neden Bu Kadar Ağır Cezalar Var?
Uyuşturucu madde ticareti, bireylerin sağlığını, aile yapısını ve toplumsal düzeni derinden sarsan bir suçtur. Özellikle çocukların bu maddelerle tanıştırılması veya bağımlı hale getirilmesi, telafisi güç zararlara yol açar. TCK 188/3, bu suçlara karşı caydırıcılığı sağlamak ve toplumun en savunmasız kesimlerini korumak amacıyla ağır cezalar öngörmektedir.
Muhtemel Arttırıcı Nedenler
1-Suç konusu uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin eroin, kokain, morfin, bazmorfin, sentetik kannabinoid ve türevleri, sentetik katinon ve türevleri, sentetik opioid ve türevleri veya amfetamin ve türevleri olması durumunda verilecek ceza yarı oranında (%50) oranında arttırılır.
2- Suçun, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde (toplu olarak işlenmesi yeterli) verilecek ceza yarı oranında (%50), suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, verilecek ceza bir kat artırılır (%100).
3-Suçun;okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi,hâlinde verilecek ceza yarı oranında (%50) artırılır
4- Suçun; tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi yani kısacası sağlık çalışanı tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında (%50) artırılır.
5-(Ek cümle: 18/6/2014 – 6545/66 md.) Ancak, uyuşturucu veya uyarıcı madde verilen veya satılan kişinin çocuk olması hâlinde, veren veya satan kişiye verilecek hapis cezası on beş yıldan az olamaz.
Muhtemel İndirici Nedenler :
1-Üretimi resmi makamların iznine veya satışı yetkili tabip tarafından düzenlenen reçeteye bağlı olan ve uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran her türlü madde açısından ise ceza yarıya (%50) kadar indirebileceğini belirtir.
2-Tck 192 Etkin Pişmanlık hükümlerini düzenler burada suçu işleyen bir kişi resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce veya bu suçlar haber alındıktan sonra resmi makamlara suçluların yakalanması için yardımcı olursa etkin pişmanlık hükümleri uygulanacağı gibi cezaya hükmedilmeyeceğe varan bir ceza indirimi alabilirler.
TCK 188/4 Bazı Hassas Uyuşturucu Maddelerin Ve Bazı Bölgelerde Satış Durumunda Cezayı Arttırıcı Nedenleri
TCK 188/4, uyuşturucu veya uyarıcı madde suçlarına ilişkin önceki fıkralarda (özellikle 188/1–3) öngörülen temel cezaların hangi hallerde ağırlaştırılacağını belirtir. İki ayrı ağırlaştırma sebebi düzenlenmiştir:
a) Belirli ve tehlikeli maddelerin varlığı
Madde, eroin, kokain, morfin, bazmorfin, sentetik kannabinoidler ve türevleri, sentetik katinonlar ve türevleri, sentetik opioidler ve türevleri ile amfetamin ve türevleri gibi belirli maddelerin fiilin konusu olması hâlinde cezanın yarı oranında artırılacağını öngörür. Buradaki amaç, topluma, sağlığa ve bağımlılık riskine daha ciddi zarar veren maddelerle işlenen suçlara daha ağır karşılık vermektir. Uygulamada hangi maddenin söz konusu olduğu, laboratuvar tahlilleriyle tespit edilir ve bu tespit ağırlaştırmanın dayanağını oluşturur.
b) Hassas yer ve çevresinde işlenme
Üçüncü fıkradaki fiillerin (ülke içinde satış, sevk, depolama vb.) okul, yurt, hastane, kışla, ibadethane gibi toplu ve korunmaya muhtaç kişilerin bulunduğu veya sosyal/askerî/tedavi amaçlı kullanılan binaların içinde ya da bu tesislerin sınırlarına iki yüz metreden daha yakın mesafede bulunan umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi hâlinde de ceza yarı oranında artırılır. Bu düzenleme, özellikle çocuklar, hastalar veya askerî personel gibi korunması gereken grupların bulunduğu alanlarda suçun caydırılmasını hedefler. Mesafe tayini ve sınırların belirlenmesi uygulamada önem taşır; yerin niteliği, sınır işaretleri ve ölçümler kanıtla gösterilir.
Etki ve uygulama
"Yarı oranında artırma" ifadesi, temel cezaya %50 oranında ek yapıldığı anlamına gelir (örneğin 10 yıl temelse, ağırlaştırma ile etkili ceza 15 yıla tekabül eder).
Ağırlaştırmanın uygulanması somut olaya, delillere ve mahkeme takdirine bağlıdır; hem maddenin türü hem de suçun işlendiği yer açıkça ispatlanmalıdır.
Bu haller bir arada mevcutsa mahkeme ağırlaştırmayı birlikte değerlendirebilir; suç tipine ve diğer nitelikli haller varsa sonuçlar daha da ağırlaşabilir.
TCK 188/5 Uyuşturucu Madde Ticareti Suçunun Toplu Veya Örgütlü Bir Şekilde İşlenmesi Durumunda Cezanın Arttırılması
TCK 188/5, uyuşturucu veya uyarıcı madde suçlarında cezanın hangi hallerde ağırlaştırılacağını düzenleyen açık bir hüküm içerir. İki ayrı ağırlaştırıcı durum öngörülmüştür:
1) Birlikte işleme (üç veya daha fazla kişi)
Suçun üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde, verilecek ceza “yarı oranında” artırılır.
“Birlikte işlenme”den kasıt, fail(ler) arasında ortak hareket, müşterek plan veya eşgüdümlü faaliyet bulunmasıdır; sadece aynı yerde bulunmak tek başına yeterli olmayabilir.
Uygulamada mahkeme, birlikte hareketin varlığını tanık, delil ve olayın örgütlenme biçimine göre değerlendirir.
2) Örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenme
Suçun “suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde” işlenmesi hâlinde, verilecek ceza “bir kat artırılır” (yani cezaya %100 arttırım yapılır, temel ceza iki katına çıkar). Burada aranacak unsurlar; hiyerarşi, süreklilik, örgütsel altyapı ve suç faaliyetinin örgütlü bir yapı içinde yürütülmesidir. Örgütün varlığına ilişkin tespit, delillerle (iletişim kayıtları, görev dağılımı, talimatlar vb.) gösterilmelidir.
Uygulama ve sonuca etkisi
Bu ağırlaştırıcılar temel cezayı doğrudan artırır; hangi oranın uygulanacağı somut olaya, delil durumuna ve mahkeme takdirine bağlıdır.
Birlikte işleme ile örgüt faaliyeti farklı ağırlaştırıcı basamaklardır; mahkeme her iki durumu da aynı davada değerlendirebilir, ancak uygulama ve artış oranları somut hükme göre belirlenir. Ağırlaştırıcı unsurun tespiti, tutuklama ve ceza tayininde belirleyici etki yapar; daha ağır hapis süreleri ve yüksek adlî para cezalarıyla sonuçlanabilir.
Savunma açısından başlıca hususlar
“Birlikte işleme” veya “örgüt” iddialarına karşı savunma; müşterek kastın veya örgütsel bağın yokluğunu göstermek, delillerin bağlantısını koparmak ve kolluk işlemlerindeki usulsüzlükleri ortaya koymak üzerine kurulmalıdır.
Erken dönemde avukat müdahalesi, delillerin incelenmesi ve alternatif savunma stratejilerinin geliştirilmesi önemlidir.
Bu açıklama genel bilgi amaçlıdır; somut dosyalarda delillerin niteliği, usulü ve yargı içtihatları sonucu etkiler. Özel durumunuz varsa ayrıntılı değerlendirme için bir ceza avukatıyla görüşmeniz önerilir.
TCK 188/6 Resmi Makamların İznine Tabii Veya Reçeteli Alınabilen Maddelerin Satışı
TCK 188/6, uyuşturucu veya uyarıcı madde suçlarına ilişkin genel hükümleri (TCK 188/1-5) genişleten ve belirli türdeki maddeleri de bu kapsamda değerlendiren önemli bir fıkradır. Bu fıkra, özellikle yasal yollarla üretilen ancak kötüye kullanıldığında uyuşturucu etkisi doğuran maddeleri hedef alır.
Kapsam ve Uygulama Alanı
Madde 188/6'ya göre: "Üretimi resmi makamların iznine veya satışı yetkili tabip tarafından düzenlenen reçeteye bağlı olan ve uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran her türlü madde açısından da yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanır."
Bu hüküm, aslında yasal olarak üretilen veya satılan ancak kötüye kullanıldığında uyuşturucu veya uyarıcı etki gösteren maddeleri kapsar. Örnek olarak, bazı ağrı kesiciler, sakinleştiriciler veya psikiyatrik ilaçlar, reçetesiz veya amacı dışında kullanıldığında uyuşturucu etkisi yaratabilir. Bu tür maddelerin ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ticareti yapıldığında, TCK 188'in diğer fıkralarındaki (imal, satış, nakil, depolama vb.) suç hükümleri bu maddeler için de geçerli olur.
Cezada İndirim İmkanı
Fıkranın ek cümlesi, bu tür maddelerle ilgili suçlarda özel bir indirim imkanı sunar: "Ancak, verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir."
Bu indirim imkanı, söz konusu maddelerin yasal bir üretim sürecinden gelmesi ve aslen tıbbi amaçlarla kullanılması potansiyeli taşımasından kaynaklanır. Kanun koyucu, bu maddelerin tamamen yasa dışı uyuşturucular kadar tehlikeli olabileceğini kabul etmekle birlikte, yasal kökenleri nedeniyle faile daha hafif bir ceza uygulama esnekliği tanımıştır.
Uygulamada Dikkat Edilmesi Gerekenler
- Maddenin Niteliği: Fiilin konusu olan maddenin, resmi izne veya reçeteye bağlı olup olmadığı ve uyuşturucu/uyarıcı etki doğurup doğurmadığı laboratuvar analizleri ve uzman görüşleriyle tespit edilir.
- Kötüye Kullanım Amacı: Maddenin tıbbi amaç dışında, uyuşturucu etkisi yaratmak veya bu amaçla ticaretini yapmak niyetiyle kullanıldığı veya dağıtıldığı ispatlanmalıdır.
- Cezada İndirim Takdiri: "Yarısına kadar indirilebilir" ifadesi, mahkemeye takdir yetkisi verir. Mahkeme, olayın tüm koşullarını, failin kastını, maddenin tehlike derecesini ve toplumsal zararı göz önünde bulundurarak indirimin uygulanıp uygulanmayacağına ve oranına karar verir.
Bu fıkra, yasal ilaçların kötüye kullanımının önüne geçmeyi ve bu tür maddelerin yasa dışı ticaretini engellemeyi amaçlayan önemli bir düzenlemedir
TCK 188/7 Uyuşturucu Madde Yapımında Kullanılan Ham Madde
Neyi düzenliyor?
TCK 188/7, doğrudan uyuşturucu etkisi olmayan ancak uyuşturucu veya uyarıcı madde üretiminde kullanılan (yani “öncü” niteliğindeki) kimyasalların kontrolünü amaçlar. Bu fıkra, söz konusu öncü maddelerin ülkeye ithali, imali, satışı, satın alınması, sevki, nakli, depolanması veya ihracı gibi fiilleri suç sayar; bu faaliyetlerin izne tabi olduğunu vurgular.
Suçun unsurları (kısaca)
- Fiilin konusu: Uyuşturucu/uyarıcı etki doğurmayan ancak üretimde kullanılan ve resmi izne tabi madde.
- Yapılan eylem: İthal, imal, satma, satın alma, sevk, nakletme, depolama veya ihraç etme işlemlerinden biri veya birkaçı.
- Hukuka aykırılık: İşlemin resmi izinlere aykırı veya izinsiz yapılmış olması gerekir.
- Manevi unsur: Failin, söz konusu maddenin izne tabi olduğunu ve üretimde kullanılabileceğini bilebilecek veya bilecek durumda olması (kasıt veya en azından bilinçli taksir).
Cezai yaptırım
- Hapis cezası: Sekiz yıldan az olmamak üzere hapis.
- Adlî para cezası: Bin günden yirmibin güne kadar gün esaslı adlî para cezası (günlük para cezası sistemi).
Bu yaptırım ağırlığı, öncü maddelerin uyuşturucu üretiminin temel kaynaklarından biri olduğu ve bu alandaki ihlallerin ciddi sonuçlar doğurduğu düşüncesine dayanır.
Uygulamada dikkat edilecek hususlar
- Maddenin türü ve izin durumu laboratuvar, mevzuat ve izin belgeleriyle belirlenir.
- İşlemin izinsiz yapıldığına dair tespitler (fatura, sevk belgeleri, saklama koşulları) delil oluşturur.
- Savunmada geçerli olabilecek argümanlar: yasal izin bulunduğuna dair belgeler, sahiplilik iddiası (failin kontrolünde olmadığı), maddede suç teşkil etmeyen farklı kullanım amacı, veya delillerin hukuka aykırı elde edildiğine ilişkin itirazlardır.
Öneriler (işletmeler ve bireyler için)
- Öncelikle ilgili mevzuata uygun izinleri almak; tedarik ve sevk zincirinde belge tutmak.
- Satın alma, depolama ve sevk süreçlerinde kayıt sistemi, ambalaj-malzeme uygunluğu ve personel eğitimi sağlamak.
- Şüpheli faaliyet tespitinde derhal hukuki destek almak; ceza soruşturması başladığında avukatla erken temas önemlidir.
Not: Bu metin genel bilgi amaçlıdır; somut olayda hukuki değerlendirme için delillerle birlikte uzman bir ceza avukatına başvurmanız gerekir.
TCK 188/8 Sağlık Çalışanları Ve Bazı Meslek Gruplarının Uyuşturucu Ticareti Suçu Halinde Cezai Sorumluluğu
Madde ne diyor?
TCK 188/8’e göre; uyuşturucu veya uyarıcı madde suçlarının, sağlık ve ilaçla ilişkili meslekleri icra eden kişiler (ör. tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı ve ecza ticaretiyle uğraşanlar) tarafından işlenmesi hâlinde, verilecek ceza “yarı oranında” artırılır. Yani temel ceza %50 oranında arttırılır.
Düzenlemenin amacı ve mantığı
Bu hüküm, mesleki konum ve yetki dolayısıyla uyuşturucu ve öncü maddeye erişim ve bunları kötüye kullanma olasılığı daha yüksek olan meslek gruplarına karşı caydırıcılığı artırmayı hedefler. Mesleğe özgü bilgi, erişim ve güven ilişkisinin kötüye kullanılması toplum ve hastalar açısından daha ciddi zararlar doğurabileceğinden, kanun koyucu daha ağır yaptırım öngörmüştür.
Uygulamada ne anlama gelir?
· Ceza arttırımı doğrudan “yarı oranında” olduğundan; örneğin temel ceza 10 yıl ise, ağırlaştırma ile teorik olarak 15 yıl eşdeğerinde bir hüküm kurulabilir (mahkeme takdiri ve diğer ağırlaştırıcı/indirim sebepleri dikkate alınır).
· Hükmün uygulanabilmesi için failin ilgili meslek grubuna mensup olması veya o meslek faaliyetiyle bağlantılı olması gerekir. Mesleğin icrasında olmadığı durumlarda mahkeme değerlendirmesi somut olaya göre yapılacaktır.
· Diğer ağırlaştırıcı veya hafifletici sebeplerle birlikte değerlendirme mahkemenin takdirindedir; birden fazla ağırlaştırıcı unsurun birlikte nasıl hesaplanacağına ilişkin uygulama dava koşullarına göre değişebilir.
Savunma ve pratik hususlar
· Savunmada sık kullanılan argümanlar: mesleki faaliyet dışı hareket edildiğinin gösterilmesi, yetki ve erişimin gerçekten kullanılmadığının ispatı, delillerin hukuka uygun elde edilmemesi veya mesleki kayıtların düzenli ve yasal olduğunun belgelenmesidir.
· Meslek sahibi olanlar için önleyici tedbirler: ilaç ve madde kayıtlarını eksiksiz tutmak, reçete/teslimat belgelerini saklamak, mevzuata uygun izin ve prosedürlere uymak önemlidir. Şüpheli soruşturma halinde derhal hukuki destek almak özellikle kritiktir.
Sonuç
TCK 188/8, mesleki erişim ve güvenin kötüye kullanılmasını caydırmak için cezayı artıran özel bir düzenlemedir. Somut olaylarda uygulama, failin mesleki durumunun tespiti, deliller ve mahkeme takdirine göre şekillenir. Detaylı hukuki değerlendirme için dosya özelinde bir ceza avukatıyla görüşmeniz tavsiye edilir.
Tck 188 Delillerin Değerlendirilmesi
Türk Ceza Kanunu'nun 188. maddesi, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarını düzenlerken, bu suçların ispatında delillerin rolü hayati bir öneme sahiptir. Yargıtay içtihatları ve ceza muhakemesi hukuku prensipleri uyarınca, bir kişinin TCK 188 kapsamında cezalandırılabilmesi için suçun tüm unsurlarının şüpheye yer bırakmayacak şekilde, somut ve hukuka uygun delillerle ispatlanması gerekir.
1. Maddenin niteliği ve miktarı: Ele geçirilen maddenin gerçekten uyuşturucu veya uyarıcı madde olup olmadığı, türü ve etken madde oranı, kriminal laboratuvar raporlarıyla kesin olarak belirlenmelidir. Miktar, tek başına belirleyici olmasa da, diğer delillerle birlikte ticari amaç kastını gösteren önemli bir göstergedir. Eksik veya hatalı laboratuvar raporları, yargılamanın seyrini değiştirebilir.
2. Ticari amaç kastı: TCK 188'deki suçun temelini "ticari amaç" oluşturur. Bu kastın ispatı için sadece madde miktarı yeterli değildir. Maddenin paketlenme şekli (satışa hazır küçük paketler), hassas terazi, ambalaj malzemeleri, uyuşturucu satışından elde edildiği düşünülen para, sanığın üzerinde veya çevresinde bulunan diğer uyuşturucu maddeler, iletişim kayıtları (telefon görüşmeleri, mesajlar), tanık beyanları ve sanığın savunması gibi unsurlar bir bütün olarak değerlendirilir.
3. Hukuka uygunluk: Delillerin elde ediliş biçimi, ceza yargılamasının en hassas noktalarından biridir. Arama, el koyma, dinleme gibi koruma tedbirlerinin hukuka uygun olarak (kanun ve usulüne uygun karar alınarak) yapılması zorunludur. Hukuka aykırı yollarla elde edilen deliller, Anayasa ve Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince hükme esas alınamaz ve bu durum beraatle sonuçlanabilir.
4. Zincirleme delil ilişkisi: Uyuşturucu ticareti suçları genellikle karmaşık bir yapıya sahiptir. Bu nedenle, delillerin birbiriyle olan bağlantısı, suçun işleniş biçimi ve sanığın rolü açısından önemlidir. Örneğin, bir telefon kaydının ele geçen maddeyle, o maddenin de sanığın finansal hareketleriyle ilişkilendirilmesi, delil zincirini güçlendirir.
Sonuç olarak, TCK 188 kapsamındaki yargılamalarda, mahkemeler tüm delilleri titizlikle inceler ve bir bütün olarak değerlendirir. Delillerin eksikliği, çelişkili olması veya hukuka aykırı yollarla elde edilmesi, sanık lehine sonuç doğurabilir. Bu nedenle, hem iddia makamı hem de savunma açısından delillerin toplanması, sunulması ve değerlendirilmesi büyük bir dikkat ve hukuki bilgi gerektirir.
Hassas terazi , Klipsli poşet , Ambalaj paketleme ve Diğer Delillerin önemi
Hassas terazi ve ambalaj/ölçü ekipmanları, klipsli poşetler maddenin satışa hazırlanmış olduğunu ve düzenli tartım/dağıtıma uygunluğunu göstererek ticari kastı kuvvetlendirir.
“Yargıtay içtihatlarına göre de paketleme malzemeleri ve hassas terazinin ticari amaca işaret eden emareler olduğu kabul edilmekle birlikte; bu bulguların sanığın kesin hakimiyeti ve maddedeki etkin etken madde oranıyla ilişkilendirilmesi gerekir.
Uyuşturucu Ticareti – Kullanım Arasında ki Temel Farklar
Mahkemeler, bir uyuşturucu maddenin kullanım amacıyla bulundurulduğunu kabul etmek için aşağıdaki hususları göz önünde bulundurmaktadır:
Miktar ve Kişisel Kullanım Sınırı:
Ele geçirilen uyuşturucu maddenin miktarının "kullanım sınırında" veya "kişisel kullanım sınırları içerisinde" kalması önemli bir göstergedir Örneğin, "sanığın üzerinde 0.5 gram uyuşturucu madde çıkması" veya "eroin miktarının azlığı” kullanım lehine değerlendirilebilir.
Ticaret Amacına İlişkin Yetersiz veya Soyut Delil:
"Kuşkuyu aşan kesin ve yeterli delil bulunmadığı" durumlarda eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu kabul edilir. Sanığın "kullanma amacı dışında satmak veya başkasına vermek amacıyla bulundurduğuna ilişkin" 14, 15, 17, 21, yeterli ve kesin delil bulunmaması esastır. Ayrıca, "uyuşturucu madde ticareti yaptığına ilişkin somut delil bulunmadığına" (Kaynak 6) veya "suç unsuru bulunamadığı" ya da "başka herhangi bir somut delilin dosyaya sirayet etmemesi" durumları dikkate alınır. "İçeriğine değişik anlamlar yüklenebilecek soyut telefon görüşmeleri dışında kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı" ve "uyuşturucu maddelerin niteliklerinin farklı olmasının tek başına, sanığın bu maddeleri kullanma dışında bir amaçla bulundurduğunun kabulü için yeterli olmadığı" halleri de delil yetersizliği olarak değerlendirilir.
Sanık Beyanları ve Savunması:
Sanığın "tüm aşamalarda kullanmak amacıyla satın aldığını söylediği"tüm aşamalarda istikrarlı bir şekilde kullanmak için uyuşturucu madde bulundurduğuna ilişkin beyanı" veya "samimi beyanlarda bulunmaları" durumları önemlidir. "Sanığın savunmasının aksine" bir delil bulunmaması da bu yönde bir değerlendirmeye yol açar.
Uyuşturucu Madde Kullanımının Tespiti:
Sanığın "Adli Tıp Kurumunca yapılan tahlillerinde uyuşturucu madde kullandığının tespit edildiği”, "ele geçen uyuşturucu maddelerle aynı cinste uyuşturucu madde kullandıklarının anlaşıldığı" veya "kan ve idrar analiz raporunda metamfetamin kullanımının pozitif çıktığı" gibi bulgular, kullanım amacı lehine değerlendirilir.
Ele Geçiriliş Biçimi:
Uyuşturucu maddenin "ele geçiriliş biçimi" ve "sanıkların suç unsurunu rızaen teslim etmeleri" gibi durumlar, kullanma amacıyla bulundurma göstergesi olabilir.
Bu kriterlerin birleşimi sonucunda, mahkemeler genellikle sanığın eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu sonucuna varmaktadır.
Yargıtay 10. Ceza Dairesi, E. 2017/6025 K. 2019/2628 T. 09.05.2019
10. Ceza Dairesi 2017/6025 E. , 2019/2628 K.
Mahkeme: Ağır Ceza Mahkemesi
Suç: Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm: Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Sanık ... hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan verilen hükme yönelik temyiz isteğinin incelenmesinde:
15/04/2014 tarihinde tebliğ edilen hükmün yasal süre geçtikten sonra 17/10/2016 tarihinde temyiz edilmesi nedeniyle mahkemenin 19/10/2016 tarihli temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararı yasaya uygun olduğundan, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, red kararının ONANMASINA,
B) Sanık ... hakkında "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçundan verilen hükme yönelik temyiz isteğinin incelenmesinde:
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, sanığın üzerinde ele geçen eroin ile diğer sanık ...’ın üzerinde ele geçen MDMA içeren tabletlerin kullanım sınırında bulunduğu bu uyuşturucu madddelerin başkasına verileceğine veya satılacağına ilişkin kuşkuyu aşan kesin ve yeterli delil bulunmadığı, eylemlerin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu gözetilmeden sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu yerine “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan mahkûmiyet hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, bozma içeriğine göre bozmanın temyiz isteği reddedilen diğer sanık ...'a CMUK’nın 325. maddesi gereğince SİRAYETİNE,
09/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay 10. Ceza Dairesi, E. 2018/2558 K. 2023/8583 T. 10.10.2023
10. Ceza Dairesi 2018/2558 E. , 2023/8583 K.
İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ: Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ: Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM: Mahkûmiyet
TEMYİZ EDENLER: Sanıkların müdafileri ile sanık ...
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: Onama
Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Sanık ...'ın temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğinin ise
hükmolunan hapis cezasının süresine göre 5320 sayılı Kanun'un sekizinci maddesinin birinci fıkrası, 1412 sayılı Kanun'un 318 ve 5271 sayılı Kanun'un 299 uncu maddeleri uyarınca reddine karar verilerek duruşmasız inceleme yapılmıştır.
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Patnos Ağır Ceza Mahkemesinin, 25.06.2015 tarihli ve 2014/212 Esas, 2015/168 Karar sayılı kararı ile sanıkların uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesi uyarınca 4 yıl 2 ay hapis ve 2.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına, hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık ... müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,
2. Eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğuna,
ilişkindir.
B. Sanık ... müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,
2. Eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğuna,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
02.01.2014 tarihinde sanık ...'in içinde bulunduğu araçtan atılan poşet içinde plaka esrar, metamfetamin, eroin ve esrar bulunduğunun tespit edildiği, sanık ...'in savunmasında uyuşturucu maddeleri kullanmak için satın aldığını söylese de; dosya kapsamına göre iletişim tespit tutanakları, ele geçirilen uyuşturucu maddelerin miktarı ve çeşitliliği gözetilerek sanık ...'in ticari kasıtla suç konusu uyuşturucu maddeleri bulundurarak atılı suçu işlediği gerekçesiyle mahkûmiyetine karar verildiği,
26.02.2014 tarihinde hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkûmiyet kararı verilen ... ile sanık ...'ın buluşacaklarının anlaşılması nedeniyle yapılan fiziki takipte, sanık ...'ın evine girip 10 -15 dakika sonra ayrılan ...'ın durdurulması sonucunda yerde ayak ucunda metamfetaminin ele geçirildiği, sanık savunmalarında suçlamayı kabul etmese de dosya kapsamına göre iletişim tespit tutanakları, sanığın evinde yapılan aramada da uyuşturucu maddenin ele geçirilmiş olması gözetilerek savunmalara itibar edilmemiş, sanık ...'ın uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediği gerekçesiyle mahkûmiyetine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
5237 sayılı Kanun'un 53 üncü maddesinin uygulanması ile ilgili olarak 15.04.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun'la yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Sanık ...'in ticari kasıtla eroin bulundurduğunun anlaşılması karşısında sanığın cezasından 5237 sayılı Kanun'un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrası gereğince artırım yapılmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, sanık ...'dan ele geçen uyuşturucu maddenin miktarı ile sanık ...'in içinde bulunduğu araçtan attığı poşette toz esrar, metamfetamin, eroin, sentetik kannabinoid ve kubar esrarın ele geçirilmesi, ele geçirilen uyuşturucu maddelerin çeşitliliği gözetildiğinde, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanıkların müdafileri ile sanık ...'ın temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümlerde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Patnos Ağır Ceza Mahkemesinin, 25.06.2015 tarihli ve 2014/212 Esas, 2015/168 Karar sayılı kararında sanıkların müdafileri ile sanık ... taraflarından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz sebeplerinin reddiyle, hükümlerin Tebliğname’ye uygun olarak, Başkan Vekili ... ve Üye Dr. ...'in sanık ...'in eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğuna yönelik karşı oyları ve oy çokluğuyla ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
10.10.2023 tarihinde karar verildi.
K A R Ş I O Y
(Sanık ... Yönünden)
Hakkında iletişimin tespiti kararı bulunan ve telefon görüşmelerinden uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediğine dair delil tespit edilemeyen sanık ...'in, attığı poşetten ele geçen uyuşturucu maddelerin miktarı itibariyle kullanma sınırında olduğu, uyuşturucu maddelerin niteliklerinin farklı olmasının tek başına, sanığın bu maddeleri kullanma dışında bir amaçla bulundurduğunun kabulü için yeterli olmadığı; sanığın ele geçirilen uyuşturucu maddeleri kullanmak amacıyla satın aldığına yönelik savunmasının aksine uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyetini gerektirir her türlü şüpheden uzak, yeterli ve kesin delil bulunmadığı anlaşılmakla; sanığın eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu düşüncesinde olduğumuzdan, sayın çoğunluğun ilk derece mahkemesince verilen mahkûmiyet hükmünün onanması yönündeki görüşüne katılmıyoruz. 10.10.2023
Ticaret Amacıyla Uyuşturucu Madde Bulundurma Kriterleri
Mahkemeler, bir uyuşturucu maddenin ticaret amacıyla bulundurulduğunu kabul etmek için aşağıdaki hususları dikkate almaktadır:
Miktar ve Kişisel Kullanım Sınırını Aşma: "Suç konusu uyuşturucu maddenin kullanım gereksiniminin çok üzerinde olması" veya "kişisel kullanım ihtiyacının çok üzerinde olması" ile "kişisel kullanımın sınırının üzerinde olmasının uyuşturucuların kullanım dışında ticari amaçla bulundurulduğu hususunda önemli bir delil olduğu" belirleyici faktörlerdir.
Bulundurulma Şekli ve Ambalajlama: Uyuşturucu maddelerin "birden çok paketler halinde ele geçirilmesi" veya "uyuşturucu maddeleri paketlemeye yarar aliminyum folyo rulosunun da uyuşturucu maddeler ile birlikte bulunması" gibi unsurlar, ticaret amacını işaret eder.
Ele Geçiriliş Biçimi, Yeri, Çeşitliliği ve Türleri: "Suç konusu uyuşturucu maddelerin miktarı, bulundurulma şekli, ele geçiriliş biçimi" "ele geçirildiği yerler" ve "yakalandığı yer ve zaman, yakalanış biçimi" gibi durumlar önemlidir. Ayrıca, uyuşturucu maddelerin "çeşitlilikleri, türleri" ve "özellikle cinsi itibariyle" değerlendirilir.
Tanık Beyanları ve Sanık İfadeleri: "Sanığın savunmasında 38 adet hapı ... ...’a verdiğini söylemesi" veya "tanığın aşamalardaki ifadeleri" gibi satış veya verme eylemini gösteren beyanlar, ticaret amacı lehine delil olarak kabul edilir. "Tutanak tanıklarının mahkememizdeki beyanında tutanak içeriğini doğrulamış olması” da ticarete işaret edebilir.
Diğer Somut Deliller: Dosya kapsamındaki tüm delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda, sanığın eyleminin uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu oluşturduğu sonucuna varılabilir
Bu kriterlerin birleşimi sonucunda, mahkemeler genellikle sanığın eyleminin uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu oluşturduğu sonucuna varmaktadır.
Yargıtay 8. Ceza Dairesi, E. 2024/2634 K. 2024/7069 T. 25.09.2024
8. Ceza Dairesi 2024/2634 E., 2024/7069 K.
TUTUKLU
İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ:Ceza Dairesi
SAYISI: 2023/4 E., 2023/417 K.
SUÇ: Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM: İstinaf başvurularının esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: Onama
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I.HUKUKİ SÜREÇ
A. Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının, 06.05.2022 tarihli ve 2022/8179 Esas, 2022/8375 Soruşturma sayılı iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkraları uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
B. Küçükçekmece 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 25.11.2022 tarihli ve 2022/354 Esas, 2022/540 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) bendi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi ve 58 inci maddesi uyarınca 15 yıl 9 ay hapis ve 36.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.
C. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Ceza Dairesinin, 23.02.2023 tarihli ve 2023/4 Esas, 2023/417 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan ve re'sen de istinafa tabi olan hükme yönelik sanık ve müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
Aramanın hukuka aykırı olduğuna, eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturacağına, 5237 sayılı Kanun'un 62 nci maddesi gereğince indirim yapılması gerektiğine, tanığın soruşturma aşamasındaki beyanının özgür irade ile verilmediğine ve mahkemede doğrulanmaması nedeniyle hükme esas alınamayacağına ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1.Dava konusu olay; sanığın aracına dışarıdan bakıldığı zaman görülen ve araçta yapılan arama sonucunda ele geçen maddelerin ticari amaçla bulundurulduğu iddiasına ilişkindir.
2. Tutanak içeriğine göre; şüphelenelerek durdurulan aracın sürücü koltuğunda sanığın bulunduğu, sağ ön yolcu koltuğunda ise hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yürütülen tanık ...'in olduğu, aracın dışarıdan yapılan kontrolünde sürücü koltuğu üzerinde, yapılan aramasında ise sürücü kapısı iç cebi içerisinde suça konu maddelerin ele geçirildiği tespit edilmiştir.
3. Uzmanlık raporuna göre; ele geçen maddelerin eroin olduğu tespit edilmiştir.
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanığın aracında ele geçen uyuşturucu madde miktarı ve özellikle cinsi itibariyle kişisel kullanımın sınırının üzerinde olmasının uyuşturucuların kullanım dışında ticari amaçla bulundurulduğu hususunda önemli bir delil olduğu, uyuşturucu maddeleri paketlemeye yarar aliminyum folyo rulosunun da uyuşturucu maddeler ile birlikte bulunması, tutanak tanıklarının mahkememizdeki beyanında tutanak içeriğini doğrulamış olması hususları birlikte değerlendirildiğinde sanığın uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ticari amaçla bulundurmak sureti ile uyuşturucu ve uyarıcı madde ticareti yapma suçunu işlediği gerekçesiyle sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular konusunda, Bölge Adliye Mahkemesince, hükme yapılan eleştiri dışında isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin suçun vasfına, 5237 sayılı Kanun'un 62 nci maddesinin sanık hakkında uygulanmamasına, tanığın soruşturma aşamasında verdiği beyanına üstünlük tanınmasına ilişkin takdirlerinde bir isabetsizlik bulunmadığı, Başakşehir İlçesi belediye sınırları içerisindeki tüm cadde ve sokaklar için önleme araması kararı verilmesi nedeni ile arama yapılan yerin arama kararında bulunmadığına yönelik temyiz itirazının yerinde olmadığı anlaşılmakla sanık müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve kanuna uygun bulunarak, hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Ceza Dairesinin, 23.02.2023 tarihli ve 2023/4 Esas, 2023/417 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden; 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Küçükçekmece 3. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.09.2024 tarihinde karar verildi.
TCK 192. Madde Etkin Pişmanlık Hükümlerinin Uygulanması
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, E. 2024/51 K. 2025/47 T. 05.02.2025
Ceza Genel Kurulu 2024/51 E., 2025/47 K.
KARARI VEREN
YARGITAY DAİRESİ : 10. Ceza Dairesi
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 1766-1154
Bu itibarla, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesinin direnme kararına konu hükmünün, sanık hakkında TCK’nın 192. maddesinin 3. fıkrasında düzenlenen etkin pişmanlık hükmünün uygulanma koşullarının bulunmadığının gözetilmemesi isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir.
V. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
1- Adana Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesinin 09.09.2022 tarihli ve 1766-1154 sayılı direnme kararına konu mahkûmiyet hükmünün gerekçesinin İSABETLİ OLMADIĞINA, söz konusu hükmün, sanık hakkında TCK’nın 192. maddesinin 3. fıkrasında düzenlenen etkin pişmanlık hükmünün uygulanma koşullarının bulunmadığının gözetilmemesi isabetsizliğinden BOZULMASINA,
2- Dosyanın, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 05.02.2025 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.
Uyuşturucu Ticaret -Kullanım Sınırları Yargıtay Işığında İnceleme
Yargıtay 10. Ceza Dairesi — E.2013/8059, K.2013/8200, T.25.09.2013
Özet: Laboratuvar raporlarının yeterliliği ve ek inceleme gerekliliği üzerinde durulmuş; ele geçen tabletlerin içerik ve miktar analizi eksikse hüküm kurulamayacağı belirtilmiştir.
Yargıtay 10. Ceza Dairesi — E.2012/6585, K.2012/13170, T.10.07.2012
Ele geçirilen 0,5 g gibi küçük miktarlarda dahi maddenin türü ve oranı net değilse ek rapor alınması gerektiği; miktar ile ilgili belirsizlik varsa değerlendirme yapılamayacağı vurgulanmıştır.
Yargıtay 10. Ceza Dairesi — E.2010/30978, K.2012/2008, T.29.02.2012
Reçeteye bağlı ilaçların (ör. clonazepam) “uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi” oluşturup oluşturmadığına ilişkin uzman (Adli Tıp) raporu alınmadan hüküm verilmemesi gerektiği belirtilmiş; maddenin niteliğinin belirlenmesi esastır.
Yargıtay 10. Ceza Dairesi — E.2009/5405, K.2010/710, T.21.01.2010
Ele geçen maddenin (tütün karışımı vb.) uyuşturucu nitelikte olup olmadığının kriminal incelemeye tabi tutulması gerektiği; eksik bilirkişi incelemesi bozma sebebi sayılmıştır.
Yargıtay 10. Ceza Dairesi — E.2008/9091, K.2008/17424, T.24.11.2008
Adli tıp/kriminal laboratuvar raporlarının dosyada bulunması ve maddenin türünün tespiti gerektiği; teknik tespit yoksa kararın eksik olduğu belirtilmiştir.
Yargıtay 20. Ceza Dairesi (derleme atfı) — E.2015/1252, K.2015/785
Bazı kararlar yüksek miktar örnekleri (ör. 1.018 gr esrar) açısından ticaret kabulüne yöneliktir; bu tür büyük miktarlar doktrinde ticari amaç göstergesi olarak değerlendirilmiştir.
Madde
Karşılaştırma / Örnek miktar (içtihat / doktrin)
Ne anlatıyor / dikkat
Esrar (kenevir türevleri)
Bazı kararlar: net ~1,2 g civarı küçük miktar olarak değerlendirilmiş ve diğer kararlarda 600–700 g yıllık civarı veya 1.018 g gibi yüksek miktarlar ticari amaç göstergesi olarak sunulmuş.
Miktar değişken; paketleme, ambalaj, para, terazi vb. delillerle birlikte değerlendirilir. Ortalama 50-60 gram üstü
Bonzai / Sentetik kannabinoidler
Bazı içtihatlarda tek kullanım için ~0,20 g (200 mg) gibi gösterge verildiği yönünde değerlendirmeler bulunuyor.
Yeni sentetikler için "günlük/aylık" kullanım hesabı oluşturmak zordur; Adli Tıp görüşü olguya göre karar verileceğini vurgular. Ortalama 3-4 gram üzeri
Eroin
Küçük miktarlar (örn. 0,5 g) hâlinde dahi analiz ve oran saptaması gerektiğine dair Yargıtay kararları var; yüksek miktarlar genelde ticaret delili sayılır.
Maddenin içindeki etkin madde oranı ve karşılaştırma (mevzuat cetvelleri) önemlidir. Ortalama 5-6 gram üstü
Kokain / Amfetamin / Sentetikler
Miktarlar dosyaya göre değişir; Yargıtay örneklerinde miktar tek başına belirleyici olmamıştır.
Özellikle sentetiklerde değerlendirmenin teknik raporlara bağlı olduğu vurgulanır.
Ecstasy / MDMA (tablet)
Tablet sayısı veya içerik esas alınır; örneğin büyük sayıda tablet genelde ticaret yönünde yorumlanır.
Tabletlerin etken maddesi, paketleme ve kullanım biçimi önem taşır.
Ortalama 3-4 tablet üstü
Genel not — "iz/rezidü"
Çok düşük, iz/kalıntı seviyeleri cezalandırma imkânı vermeyebilir; ayrıntılı kriminal laboratuvar incelemesi gerekir.
Adli tıp/kriminal laboratuvar raporları eksikse Yargıtay dosyayı bozar.
Uyarı: Bu sınırlar Yargıtay Kararları ışığında oluşturulmuştur. Ancak her somut olaya göre bu sınırlar değişebilir. Somut olay olmadan direkt belli bir gram aralığı verilmesi yanlıştır. Nihai karar adli tıp raporları sonucu ortaya çıkmaktadır.
Sonuç olarak bu ayrımın yapılması çok önemlidir kullanım ve ticaret ayrımı iyi olarak yapılmazsa kişi çok büyük cezalar almakla birlikte özgürlüğü haksız yere kısıtlanır.