Uzaklaştırma Kararı Nedir?

Uzaklaştırma Kararı Kavramı ve Hukuki Dayanağı

Uzaklaştırma kararı, özellikle aile içi şiddet, tehdit, hakaret veya taciz gibi durumlarda mağduru korumak amacıyla verilen geçici bir tedbirdir. Türk hukuk sisteminde bu kararın temel dayanağı 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’dur. Bu kanun, bireylerin fiziksel veya psikolojik şiddetten korunmasını, güvenli bir yaşam sürdürebilmesini ve gerektiğinde devlet tarafından desteklenmesini amaçlar.
Bir başka deyişle uzaklaştırma kararı, şiddet uygulayan veya uygulama tehlikesi bulunan kişinin mağdura yaklaşmasını, iletişim kurmasını ya da aynı ortamda bulunmasını engelleyen bir mahkeme tedbiridir. Bu yönüyle koruyucu bir önlem niteliği taşır ve cezalandırıcı bir yaptırım değildir; amaç mağdurun güvenliğini sağlamaktır.

Uzaklaştırma Kararının Amacı

Bu kararın amacı yalnızca mağdurun değil, mağdurla birlikte yaşayan çocukların, ebeveynlerin veya yakın çevrenin de korunmasıdır. Özellikle kadına karşı şiddet olaylarında sıklıkla başvurulan bir mekanizmadır. Ancak bu karar yalnızca kadınlar için değil, erkekler, çocuklar veya yaşlı bireyler için de alınabilir.
Devletin görevi, şiddet riskinin varlığı halinde bireylerin yaşam hakkını korumaktır. Bu kapsamda uzaklaştırma kararı, çoğu zaman olayın ciddiyeti tam olarak araştırılmadan, hızlı şekilde uygulanır. Çünkü amaç öncelikle olası bir zararı önlemektir. Detaylı yargılama ve değerlendirme daha sonra yapılabilir.

Hangi Kanunlar Uygulanır?

Uzaklaştırma kararına ilişkin süreçte yalnızca 6284 sayılı Kanun değil, aynı zamanda Türk Ceza Kanunu (TCK) ve Türk Medeni Kanunu (TMK) hükümleri de devreye girebilir. Örneğin tehdit, hakaret veya fiziksel saldırı varsa, bu fiiller TCK kapsamında cezai soruşturmaya neden olur. Bununla birlikte aile mahkemeleri, koruyucu tedbir kararlarını ivedilikle verebilir.

Kimler Başvurabilir?

Uzaklaştırma kararı için başvuru hakkı yalnızca mağdura tanınmamıştır.

• Mağdurun kendisi,
• Aile bireyleri,
• Cumhuriyet savcısı,
• Kolluk kuvvetleri (polis, jandarma),
• veya sosyal hizmet birimleri de başvuru yapabilir.

Bu, mağdurun güvenliği açısından önemli bir kolaylıktır. Şiddet mağduru kişi çoğu zaman başvuru yapacak durumda olmayabilir. Bu nedenle devlet, üçüncü kişiler aracılığıyla da süreci başlatabilme imkânı tanımıştır.

Uzaklaştırma Kararı Nereden Alınır?

Başvuru genellikle Aile Mahkemesi’ne yapılır. Ancak acil durumlarda polis merkezi veya Cumhuriyet Savcılığı da geçici olarak koruma kararı alabilir. Özellikle Ankara gibi büyük şehirlerde bu başvurular yoğun olarak yapılmaktadır. Mağdurlar, avukat desteğiyle birlikte süreci çok daha hızlı ve güvenli bir şekilde ilerletebilir.
Bu noktada profesyonel hukuki destek almak isteyen kişiler, Ankara Ceza Avukatı sayfası üzerinden alanında deneyimli bir avukatla iletişime geçebilir.

Uzaklaştırma Kararı Hangi Durumlarda Verilir?

Uzaklaştırma kararı, bireylerin şiddet, tehdit, baskı veya taciz gibi eylemler karşısında korunmasını sağlamak amacıyla verilen bir tedbirdir. Bu karar, genellikle fiziksel, psikolojik, cinsel veya ekonomik şiddet tehdidi bulunan durumlarda uygulanır.
Mahkemeler, olayın niteliğine ve tehlike derecesine göre karar verir. Kanunda açıkça “şiddet” ifadesi kullanılsa da, uygulamada bu kavram geniş yorumlanır. Yani yalnızca fiziksel saldırı değil, mağdurun huzurunu bozan, korkuya veya endişeye neden olan davranışlar da uzaklaştırma kararının verilmesine neden olabilir.

Fiziksel Şiddet Durumları

En sık karşılaşılan durum, eş, sevgili veya aile bireylerinden birinin diğerine fiziksel şiddet uygulamasıdır. Yumruk atma, itme, tokat atma, yaralama gibi fiillerin yanı sıra fiziksel saldırı tehdidi bile yeterlidir. Bu durumda mahkeme ivedilikle uzaklaştırma kararı verebilir.

Psikolojik Şiddet Durumları

Kişinin sürekli aşağılanması, hakarete uğraması, küçük düşürülmesi, tehdit edilmesi veya özgüveninin zedelenmesi de psikolojik şiddet kapsamına girer. Bu tür durumlarda mağdurun yaşam kalitesi bozulduğu için uzaklaştırma kararı alınması mümkündür.

Ekonomik Şiddet Durumları

Bazı ilişkilerde şiddet fiziksel değil, ekonomik biçimde ortaya çıkar. Örneğin bir eşin diğerine para vermemesi, maddi olarak baskı kurması veya işten ayrılmaya zorlaması ekonomik şiddettir. Bu durumlar da 6284 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilir ve uzaklaştırma kararı verilebilir.

Cinsel Şiddet veya Taciz Durumları

Cinsel içerikli söz, davranış veya fiiller, mağdurun rızası olmadan gerçekleştiriliyorsa bu da şiddet kapsamındadır. Özellikle aile içi ilişkilerde veya boşanma sürecinde bu tür olaylar sık görülür. Bu durumda hem cezai soruşturma başlatılabilir hem de uzaklaştırma kararı alınabilir.

Israrlı Takip (Stalking) Durumları

Bir kişinin sürekli araması, mesaj atması, sosyal medya üzerinden rahatsız etmesi, evine veya iş yerine gitmesi de “ısrarlı takip” olarak değerlendirilir. Bu tür eylemler, mağdurda korku yaratıyorsa uzaklaştırma kararı için yeterlidir. Özellikle boşanma veya ayrılık sonrası süreçlerde bu durumlar sıkça yaşanmaktadır.

Yakın İlişkilerde Şiddet ve Tehdit

Uzaklaştırma kararı yalnızca evli bireyler arasında değil, nişanlılık, sevgililik, birlikte yaşama gibi ilişkilerde de verilebilir. Hatta aile bireyleri dışında komşu, iş arkadaşı veya aynı evde yaşayan kişiler arasında da uygulanabilir.
Ankara’daki mahkemeler, son yıllarda aile içi şiddet vakalarının artması nedeniyle bu tür talepleri oldukça hızlı değerlendirmektedir. Mağdurun güvenliği önceliklidir; bu yüzden çoğu durumda mahkeme kararı için beklenmeden geçici uzaklaştırma tedbiri uygulanır.

Çocuklar İçin Uzaklaştırma Kararı

Şiddet mağduru yalnızca yetişkinler değildir. Çocuklara yönelik şiddet veya istismar durumlarında da Aile Mahkemesi, çocuğun korunması için şiddet uygulayan ebeveynin veya yakın kişinin uzaklaştırılmasına karar verebilir. Bu karar aynı zamanda çocuğun psikolojik desteğe yönlendirilmesi ve sosyal hizmet müdahalesi gibi ek tedbirlerle desteklenir.
Bu noktada mağdurların doğru hukuki adımları atabilmesi için profesyonel danışmanlık almaları önemlidir. Avukata Sor sayfası üzerinden, konuyla ilgili deneyimli bir hukuk uzmanına doğrudan soru yöneltilebilir.

Uzaklaştırma Kararı Nasıl Alınır ve Süreci Nasıl İşler?

Uzaklaştırma kararı almak için izlenen süreç oldukça hızlı ve mağdurun korunmasını ön planda tutan bir şekilde düzenlenmiştir. 6284 sayılı Kanun’a göre bu kararlar, şiddet tehlikesi bulunan durumlarda ivedilikle alınabilir. Yani mahkeme, uzun bir yargılama süreci beklemeden mağdurun güvenliğini sağlamak için hemen tedbir kararı verebilir.

Başvuru Nereye Yapılır?

Uzaklaştırma kararı için başvuru yapılabilecek yerler şunlardır:

• Aile Mahkemesi (bulunmayan yerlerde Asliye Hukuk Mahkemesi)
• Cumhuriyet Savcılığı
• Polis Merkezi veya Jandarma Karakolu
• Kaymakamlık (Sosyal Hizmet birimleri aracılığıyla)

Bu kurumların her biri, başvuru sahibinin beyanını aldıktan sonra gerekli yönlendirmeyi yapar. Eğer durum acilse, mahkeme kararı beklenmeden geçici uzaklaştırma tedbiri uygulanabilir.

Başvuru Nasıl Yapılır?

Başvuru sözlü veya yazılı olarak yapılabilir. Mağdurun avukatla temsil edilmesi zorunlu değildir ancak avukat desteği, sürecin doğru ve eksiksiz ilerlemesi açısından son derece önemlidir. Mağdur, yaşadığı olayı anlatır, delillerini sunar (mesajlar, raporlar, tanıklar gibi). Ancak kanun gereği, delil sunulmadan da uzaklaştırma kararı alınabilir. Çünkü amaç mağdurun korunmasıdır; olayın ispatı daha sonra ceza veya hukuk davasında yapılabilir.

Mahkeme Süreci

Başvuru Aile Mahkemesi’ne ulaştığında hâkim, genellikle aynı gün içinde karar verir. Hâkim, durumu ciddiyetine göre değerlendirir ve aşağıdaki tedbirlerden bir veya birkaçını birlikte uygular:

• Şiddet uygulayan kişinin mağdura yaklaşmaması
• Ortak konuttan uzaklaştırılması
• İletişim kurmaması (telefon, sosyal medya vb.)
• Çocuğun teslim veya kişisel ilişki kurma hakkının kısıtlanması
• Silah taşıma yetkisinin kaldırılması

Karar, ilgili kurumlara (emniyet, jandarma, savcılık, sosyal hizmet) gönderilir ve aynı gün yürürlüğe girer.

Uzaklaştırma Kararı Ne Kadar Sürede Çıkar?

Normal şartlarda bu karar 24 saat içinde çıkar. Hâkim, mağdurun güvenliği açısından gecikmeye neden olacak hiçbir işlem yapamaz. Kararın verilmesinden sonra emniyet birimleri, mağdura bilgi verir ve gerekirse koruma altına alır.

Karar Ne Kadar Süreyle Geçerlidir?

Uzaklaştırma kararı genellikle 1 ay ile 6 ay arasında uygulanır. Ancak mağdurun talebi üzerine bu süre uzatılabilir. Şiddet riski devam ediyorsa, mahkeme yeni bir değerlendirme yaparak kararı yenileyebilir.

Kararın Uygulanması ve Denetimi

Karar, ilgili kolluk kuvvetlerince uygulanır. Şiddet uygulayan kişi karara aykırı davranırsa, durum hemen savcılığa bildirilir. Bu durumda kişi hakkında zorlama hapsi kararı verilebilir. Bu hapis 3 günden 10 güne kadar sürebilir ve ihlalin tekrarı halinde uzatılabilir.

Uzaklaştırma Kararında Gizlilik

Mahkeme gerekli görürse mağdurun kimlik ve adres bilgilerini gizli tutabilir. Bu sayede şiddet uygulayan kişi mağdurun yerini öğrenemez. Özellikle Ankara’da yürütülen davalarda gizlilik tedbirleri sıklıkla uygulanmaktadır.

Avukatla Başvuru Süreci

Bir Ankara Ceza Avukatı yardımıyla başvuru yapmak, hem sürecin doğru yönetilmesini hem de olası hak kayıplarının önlenmesini sağlar. Avukat, başvuru dilekçesini hazırlar, gerekli belgeleri toplar ve mağdurun ifadesini hukuki çerçevede sunar. Profesyonel destek almak isteyen kişiler Ankara Ceza Avukatı sayfasından detaylı bilgiye ulaşabilir.

Uzaklaştırma Kararının Süresi, İhlali ve Sonuçları

Uzaklaştırma kararı, geçici bir koruma tedbiridir ve süre bakımından sınırlıdır. Ancak sürenin dolması, her zaman tehlikenin ortadan kalktığı anlamına gelmez. Bu nedenle kanun, mağdurun talebi üzerine tedbir süresinin uzatılmasına olanak tanımıştır. Uygulamada bu kararlar genellikle 1 ila 6 ay arasında verilir, ancak tehlike devam ediyorsa hâkim kararı yeniden uzatabilir.

Kararın Süresi Nasıl Belirlenir?

Mahkeme, olayın ciddiyetine, şiddet riskine, tarafların durumuna ve önceki olaylara bakarak bir süre belirler.
Örneğin:

• Hafif düzeyde tehdit veya tartışma varsa 1–3 ay,
• Fiziksel şiddet veya ağır tehdit varsa 3–6 ay arasında uzaklaştırma kararı verilebilir.

Bu süre dolmadan önce mağdur veya avukatı, mahkemeye dilekçe vererek sürenin uzatılmasını isteyebilir. Uygulamada, özellikle aile içi şiddet davalarında bu sürelerin birden fazla kez uzatıldığı görülmektedir.

Kararın İhlali Ne Anlama Gelir?

Uzaklaştırma kararının ihlali, şiddet uygulayan kişinin mahkeme tarafından belirlenen kurallara uymaması anlamına gelir.
Örneğin:

• Mağdura mesaj atmak,
• Yaklaşma yasağına rağmen evine gitmek,
• Sosyal medya üzerinden iletişim kurmak,
• Çocuğu bahane ederek mağdurla temas kurmak,
• bu kararı ihlal etmeye girer.

Bu durumda mağdur veya yakınları durumu emniyet birimlerine veya savcılığa bildirir. Kolluk kuvvetleri derhal harekete geçer.

İhlalin Cezası Nedir?

6284 sayılı Kanun’un 13. maddesine göre, uzaklaştırma kararını ihlal eden kişiye zorlama hapsi uygulanır.
Bu hapis cezası:

• İlk ihlalde 3 günden 10 güne kadar,
• Tekrar eden ihlallerde 15 günden 30 güne kadar verilebilir.

Bu ceza disiplin hapsi niteliğindedir, yani kişi bu süreyi cezaevinde geçirir ve kefaletle serbest kalma imkânı yoktur. Hapis süresi bittiğinde karar hâlâ geçerliyse kişi yeniden yükümlülüklere uymak zorundadır.

Kararın Kaldırılması veya Değiştirilmesi

Uzaklaştırma kararına maruz kalan kişi, kararın haksız olduğunu düşünüyorsa mahkemeye başvurarak itiraz edebilir.
İtiraz dilekçesi, kararı veren mahkemeye verilir ve genellikle 7 gün içinde değerlendirilir. Ancak bu süre içinde karar yürürlükte kalmaya devam eder.
Yani kişi, karara itiraz etmiş olsa bile mağdura yaklaşamaz veya iletişim kuramaz.

Uzaklaştırma Kararı İhlalinde Sık Yapılan Hatalar

• “Sadece mesaj attım, kötü bir şey demedim.”
• “Çocuğu görmek istedim.”
• “Evde unuttuğum eşyayı almaya gittim.”

Bu tür savunmalar mahkemede geçerli olmaz. Karar, açıkça “yaklaşmama, iletişim kurmama” yasağı içeriyorsa, bu fiiller ihlal sayılır. İhlal tespit edilirse zorlama hapsi uygulanır ve sabıka kaydına işlenir.

İhlal Durumunda Mağdurun Yapması Gerekenler

Mağdur, karar ihlal edildiğinde hemen 155 (polis) veya 156 (jandarma) hattını arayabilir. Ardından en yakın karakola giderek tutanak tutturmalıdır. Ayrıca durumu mahkemeye veya savcılığa da bildirmek gerekir.
Ankara’da bu süreçler oldukça hızlı ilerler; emniyet birimleri, uzaklaştırma kararlarının ihlalinde öncelikli işlem uygular.
Mağdurun süreci doğru yürütmesi ve hak kaybı yaşamaması için Avukata Sor sayfası üzerinden uzman desteği alması önerilir.

Uzaklaştırma Kararında Avukatın Rolü ve Ankara’da Hukuki Destek

Uzaklaştırma kararı, çoğu zaman duygusal ve psikolojik olarak zorlayıcı bir sürecin sonucudur. Bu nedenle hukuki hakların doğru biçimde kullanılması, mağdurun güvenliği kadar adaletin sağlanması açısından da büyük önem taşır. Süreçte yapılan küçük bir hata, mağdurun hak kaybına uğramasına veya koruma kararının etkisiz hale gelmesine neden olabilir. İşte bu noktada avukat desteği, sürecin profesyonelce yürütülmesini sağlar.

Avukatın Görev ve Sorumlulukları

Bir Ankara Ceza Avukatı, uzaklaştırma sürecinde hem başvuru aşamasında hem de kararın uygulanmasında aktif rol oynar. Avukatın bu süreçteki temel görevleri şunlardır:

• Başvuru dilekçesini yasal gerekliliklere uygun şekilde hazırlamak,
• Mağdurun beyanını hukuki çerçevede sunmak,
• Gerekli delilleri toplamak (mesajlar, raporlar, tanık ifadeleri vb.),
• Mahkeme sürecinde mağdurun temsilini sağlamak,
• Kararın ihlali halinde hızlı şekilde savcılığa başvurarak zorlama hapsi talebinde bulunmak,
• Tedbir süresinin uzatılması gerektiğinde dilekçe hazırlamak,
• Gizlilik, koruma, çocuk teslimi gibi ek taleplerin yürütülmesini sağlamak.

Bu adımların her biri mağdurun güvenliği açısından kritik önem taşır. Özellikle Ankara gibi büyük şehirlerde mahkeme dosyalarının yoğunluğu nedeniyle, avukatın süreci yakından takip etmesi mağdurun lehinedir.

Avukatla Uzaklaştırma Kararı Almanın Avantajları

• Süreç daha hızlı ve hatasız ilerler.
• Mağdurun psikolojik yükü azalır.
• Kararın kapsamı genişletilebilir (örneğin çocuk için ek koruma tedbiri).
• Şiddet uygulayan tarafın itirazına karşı güçlü savunma yapılabilir.
• Mahkeme kararının uygulanması daha etkin takip edilir.

Profesyonel destek almak isteyen kişiler, Ankara Ceza Avukatı sayfası üzerinden Koçak Hukuk Danışmanlık ekibine ulaşarak, kendi durumlarına özel hukuki destek alabilirler.

Ankara’da Uygulama ve Mahkeme Yoğunluğu

Ankara’daki Aile Mahkemeleri, Türkiye’nin en yoğun mahkemeleri arasındadır. Günlük olarak yüzlerce uzaklaştırma talebi yapılmaktadır. Bu nedenle sürecin eksiksiz başlatılması ve belgelerin doğru sunulması önemlidir. Aksi halde karar gecikebilir veya eksik verilebilir.
Bu şehirde faaliyet gösteren Ankara Ceza Avukatı, yalnızca uzaklaştırma kararı değil; aynı zamanda tehdit, hakaret, yaralama, cinsel saldırı, şantaj, takip gibi suçlara ilişkin davalarda da savunma ve mağdur temsilini yürütür.

Avukatın Mağdurla İletişim Süreci

Avukat, müvekkiliyle güven temelli bir iletişim kurar. Mağdurun yaşadığı olayı detaylı şekilde dinler, psikolojik olarak zorlanmaması için gerekli yönlendirmeleri yapar ve gizlilik esasına bağlı kalır.
Ayrıca, avukatın yalnızca dava süreciyle sınırlı olmayan bir görevi vardır: Mağduru sosyal destek, psikolojik danışmanlık ve barınma gibi alanlarda bilgilendirmek. Bu sayede mağdurun yeniden güvenli bir yaşam kurmasına yardımcı olunur.

Avukata Ulaşmak İçin Adımlar

Uzaklaştırma kararı almak veya mevcut bir kararı uzatmak isteyen kişiler, Avukata Sor sayfası üzerinden yaşadıkları durumu gizli olarak iletebilirler. Alternatif olarak, İletişim sayfası üzerinden doğrudan randevu alınabilir.
Tüm görüşmeler gizlilik ilkesi çerçevesinde yürütülür.

Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar ve Örnek Kararlar

Uzaklaştırma kararı, mağduru korumak amacıyla düzenlenmiş olsa da uygulamada çeşitli zorluklar ve yanlış anlamalarla karşılaşılmaktadır. Özellikle kararın yanlış yorumlanması, eksik uygulanması veya kötüye kullanılması, hem mağdur hem de karşı taraf açısından ciddi sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle hem mağdurların hem de uygulayıcıların hukuki çerçeveyi doğru anlaması gerekir.

Uygulamada Karşılaşılan Temel Sorunlar

1. Kararın Kapsamının Yanlış Anlaşılması

Birçok kişi, uzaklaştırma kararının yalnızca aynı evde yaşamayı engellediğini sanmaktadır. Oysa bu karar, telefonla aramayı, mesaj göndermeyi, sosyal medya üzerinden iletişime geçmeyi veya mağdurun bulunduğu ortama yaklaşmayı da kapsar.
Bu nedenle “sadece konuşmak istedim” gibi savunmalar geçerli değildir ve ihlal sayılır.

2. Delil Sunulmaması ve Yanlış Başvuru

Kanun gereği delil şartı aranmasa da, mağdurun beyanını destekleyecek belgeler (örneğin darp raporu, mesaj kayıtları, tanık ifadeleri) kararın kapsamını güçlendirir. Ancak birçok kişi bu belgeleri sunmadan başvuru yaptığı için kararın süresi veya etkisi sınırlı kalabilmektedir.

3. Kararın Takip Edilmemesi

Bazı mağdurlar, karar çıktıktan sonra süreci takip etmemektedir. Oysa kararın uygulanıp uygulanmadığı, ihlallerin bildirilmesi ve sürenin uzatılması için düzenli takip gerekir. Avukat desteği olmadan yürütülen dosyalarda bu süreçler aksayabilmektedir.

4. İhlalin Bildirilmemesi

Kararın ihlal edilmesi durumunda mağdurun en kısa sürede polise veya savcılığa başvurması gerekir. Aksi halde deliller zayıflar ve failin cezalandırılması güçleşir.
Ankara’daki mahkemelerde bu tür ihlaller genellikle zorlama hapsi ile sonuçlanır.

5. Kötüye Kullanım Durumları

Bazı durumlarda uzaklaştırma kararı, boşanma veya velayet süreçlerinde baskı unsuru olarak kötüye kullanılabilmektedir. Bu nedenle mahkemeler, özellikle delilsiz başvurularda titiz bir değerlendirme yapar. Ancak bu tür istisnalar, kararın mağdur koruma amacıyla getirildiği gerçeğini değiştirmez.

Uygulamada Dikkat Çeken Örnek Kararlar

Örnek 1 – Ankara 2. Aile Mahkemesi, 2024/1123 D.

Eşi tarafından sürekli hakarete uğrayan bir kadın, darp olmamasına rağmen uzaklaştırma talebinde bulunmuştur. Mahkeme, hakaretin de psikolojik şiddet kapsamında olduğunu belirterek 3 ay süreyle uzaklaştırma kararı vermiştir.
➡ Bu karar, fiziksel şiddet olmasa da psikolojik baskının uzaklaştırma için yeterli olduğunu göstermektedir.

Örnek 2 – Ankara 5. Aile Mahkemesi, 2023/876 T.

Boşanma sürecindeki eş, çocuğu bahane ederek sürekli mesaj atan ve eve gelen eski eşine karşı başvuru yapmıştır. Mahkeme, “çocuğu görmek” bahanesiyle kurulan iletişimin karar ihlali olduğuna hükmetmiş ve fail hakkında 10 gün zorlama hapsi kararı vermiştir.
➡ Bu örnek, karara rağmen iletişim kurmanın açık bir ihlal olduğunu ortaya koymaktadır.

Örnek 3 – Ankara 7. Aile Mahkemesi, 2024/1452 E.

Bir erkek, kardeşi tarafından sürekli tehdit edildiği gerekçesiyle başvuruda bulunmuş ve mahkeme, kardeşin 6 ay süreyle uzaklaştırılmasına karar vermiştir.
➡ Bu karar, uzaklaştırmanın sadece kadınlar için değil, her birey için geçerli olduğunu göstermektedir.

Yargıtay’ın Görüşü

Yargıtay içtihatlarına göre, uzaklaştırma kararları cezalandırma değil, koruma amacı taşır. Bu nedenle mahkeme, failin suçlu olup olmadığına karar vermez; sadece şiddet riski varsa tedbir uygular. Yargıtay ayrıca, “uzaklaştırma kararının ihlali halinde zorlama hapsi uygulanması için kastın aranmayacağını” belirtmiştir.
Yani kişi “farkında olmadan” dahi ihlal etse, cezai yaptırım uygulanabilir.

Ankara’da Profesyonel Destek Önemi

Ankara, hem nüfus yoğunluğu hem de aile mahkemesi sayısı bakımından Türkiye’nin en yoğun şehirlerinden biridir. Bu nedenle süreçleri profesyonelce takip etmek, hak kaybını önler.
Koçak Hukuk Danışmanlık, bu alanda mağdurlara destek sağlayarak hem uzaklaştırma kararı alınması hem de ihlal sürecinin yürütülmesi konusunda hukuki çözüm sunmaktadır.
Profesyonel destek için Ankara Ceza Avukatı sayfasından bilgi alınabilir veya İletişim üzerinden randevu talebi oluşturulabilir.