İFTİRA SUÇU (TCK m. 267) VE CEZASI: Ankara Ceza Avukatı Rehberi

- İFTİRA SUÇU (TCK m. 267) VE CEZASI: Ankara Ceza Avukatı Rehberi
- 1. İftira Suçunun Tanımı ve Temel Unsurları
- 2. İftira Suçunun Cezası ve Nitelikli Halleri
- 3. Etkin Pişmanlık Hükümleri (TCK m. 269)
- 4. Yargıtay İçtihatları ve Temel İlkeler
- 5. Karşılaştırmalı Hukuk ve AİHM Kararları
- 6. Uygulamada Sık Karşılaşılan Sorunlar
- 7. Sonuç ve Hukuki Destek
- İftira Suçu Şikâyet Dilekçesi (Örnek)
İFTİRA SUÇU (TCK m. 267) VE CEZASI: Ankara Ceza Avukatı Rehberi
İftira suçu, bireyin şeref ve itibarını hedef alan en ağır saldırılardan biridir. Türk Ceza Kanunu'ndaki (TCK m. 267) düzenleme, aynı zamanda yargıya olan güveni korumayı da amaçlar. Bu kapsamlı makalede, bir Ankara ceza avukatı perspektifiyle iftira suçunun unsurları, cezaları, Yargıtay içtihatları ve uygulamadaki kritik noktalar sistematik biçimde ele alınmaktadır.
1. İftira Suçunun Tanımı ve Temel Unsurları
TCK m. 267, işlemediğini bildiği bir fiil nedeniyle bir kimse hakkında soruşturma veya kovuşturma başlatılmasını ya da idari yaptırım uygulanmasını sağlamak amacıyla yetkili makamlara ihbar / şikâyet eden veya basın–yayın yoluyla isnat eden kişiyi cezalandırır.
Unsur
Açıklama
Fail
Suçu işleyen herkes olabilir.
Mağdur
Hakkında asılsız isnatta bulunulan kişi.
Maddi Unsur
Asılsız fiil isnadı + yetkili makamlara bildirim / basın-yayın yoluyla açıklama.
Manevi Unsur
Doğrudan kast; fail isnadın asılsız olduğunu bilmelidir.
Hukuka Aykırılık
İsnat edilen fiil suç veya idari/disipliner yaptırım doğuracak nitelikte olmalıdır.
2. İftira Suçunun Cezası ve Nitelikli Halleri
Basit Hâl: 1 yıldan 4 yıla kadar hapis.
Nitelikli Haller:
· Delil/Eser uydurma → ceza yarı oranında artırılır (TCK m. 267/2).
· Mağdurun gözaltı veya tutuklanmasına sebebiyet → ayrıca “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçu uygulanır (m. 267/4).
· Mağdurun ağırlaştırılmış müebbet / müebbet hapse mahkûmiyetine yol açma → 20–30 yıl hapis (m. 267/5).
· Mağdurun süreli hapis cezası alması → mağdur cezasının 2/3’ü oranında hapis (m. 267/6).
· Adli/İdari yaptırım uygulanması → 3–7 yıl hapis (m. 267/7).
Yargıtay Kararları Işığında İftira Suçunun İşlenmesi
Delillerin Değerlendirilmesi ve Vicdani Kanının Oluşumu
İftira mahkumiyet kararları, yargılama sürecinde toplanan delillerin değerlendirilmesi sonucunda mahkemenin vicdani kanısının oluşmasına dayanır. Bu durum, temyiz incelemelerinde sıklıkla vurgulanmaktadır:
"Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;" Yargıtay 4. Ceza Dairesi, E. 2010/16834 K. 2012/8852 T. 11.04.2012
4. Ceza Dairesi 2010/16834 E. , 2012/8852 K.
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ: İftira
HÜKÜM: Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;.
Sanığa yüklenen iftira eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Yasaya uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı; böylece olaya ilişkin sorunlarda gerekçenin yeterli bulunduğu,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Yasada öngörülen suç tipine uyduğu, Cezanın yasal bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından sanık ... ve O yer Cumhuriyet Savcısının ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA 11.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
"Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre...
" Yargıtay 8. Ceza Dairesi, E. 2018/7144 K. 2020/9698 T. 13.02.2020
8. Ceza Dairesi 2018/7144 E. , 2020/9698 K.
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ: İftira
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın, yerinde görülmeyen diğer itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nın 58. madde tekerrür hükümleri uygulanmasında sanığın adli sicil kaydında bulunan hangi ilamın tekerrüre esas alındığının karar yerinde gösterilmemesi,
Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün tekerrür uygulanan fıkrasına ''... ilamlarından ...'' ibaresinden sonra gelmek üzere "Eğirdir Asliye Ceza Mahkemesi'nin 10.07.2013 gün ve 2012/173 Esas 2013/214 Karar sayılı ilamı ile sanığın tekerrüre esas sabıkası bulunduğundan ikinci kez mükerrir sayılmasına " ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
"Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre;
Yargıtay 13. Ceza Dairesi, E. 2016/16355 K. 2018/6325 T. 25.04.2018
13. Ceza Dairesi 2016/16355 E. , 2018/6325 K.
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR: Hırsızlık, iftira
HÜKÜMLER: Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanık ...'in ceza evinden firar etmesi nedeniyle adı geçen sanığa ceza evinde tebliğ yapılamayıp, sanığın vasisi ...'e gerekçeli kararın 08.10.2015 tarihinde tebliğ edilip, vasi tarafından kararın süresinden sonra 10.12.2015 tarihinde temyiz edildiği anlaşılmakla; tebliğ tarihinde sanığın cezaevinde olmadığı ve tebliğin sanığın kendisine yapılması gerektiğinin zorunlu olması nedeniyle, usulüne uygun olmayan tebliğ nedeniyle sanık ...'in vasisi ...'in temyiz istemi süresinde kabul edilerek yapılan incelemede;
Sanık ... hakkında geceleyin birden fazla kişiyle birlikte işlenen işyeri dokunulmazlığını bozma suçuna teşebbüsten zamanaşımı süresi içinde işlem yapılması olanaklı görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; iftira suçunun sanık ..., hırsızlık suçunun sanık ... tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 Sayılı TCK'nın 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen "seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırıkılmasına" hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ile sanık ... vasii ...'in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından "TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerden "b" bendinin çıkartılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25.04.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdiri de gerekçeler arasında yer almaktadır;
Yargıtay 8. Ceza Dairesi, E. 2017/10689 K. 2018/7478 T. 26.06.2018
8. Ceza Dairesi 2017/10689 E. , 2018/7478 K.
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ: İftira
HÜKÜM: Mahkumiyet
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafinin, yerinde görülmeyen diğer itirazlarının reddine, ancak;
Adli para cezalarının yerine getirilmemesi halinde 6545 sayılı Kanunla değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca infaz aşamasında resen uygulama yapılabileceği nazara alındığında hüküm fıkrasında TCK.nun 52/4. maddesi gereğince ihtarat yapılması,
Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 2-d bendinde yer alan ''ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin belirtilmesine (ihtarat yapılamadı)" ibarelerinin çıkarılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Özellikle belirtildiği üzere, "vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı" ve tüm kanıtlarla iddia ve savunmaların eksiksiz sergilendiği tespit edilmiştir
Yargıtay 4. Ceza Dairesi, E. 2010/31761 K. 2013/4529 T. 19.02.2013
4. Ceza Dairesi 2010/31761 E. , 2013/4529 K.
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR: İftira, yaralama
HÜKÜM: Mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılması
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1- Sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın niteliğine göre karara karşı yalnızca itiraz yolu açık ve dolayısıyla yapılan başvurunun bu doğrultuda değerlendirilmesinin gerekli bulunduğu,
Anlaşıldığından, katılan sanık ... müdafiinin tebliğnameye uygun olarak, temyiz davası isteği hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
2- Sanık ... hakkında iftira suçundan verilen hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen iftira eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Yasaya uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Yasada öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın yasal bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından sanık ... müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 19.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sanık, katılan ve tanık beyanları ile dosya kapsamının da bu kanaatin oluşmasında etkili olduğu ifade edilmiştir
Yargıtay 15. Ceza Dairesi, E. 2017/12682 K. 2019/8599 T. 19.09.2019
15. Ceza Dairesi 2017/12682 E. , 2019/8599 K.
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ: Dolandırıcılık, iftira (değişen suç vasfı)
HÜKÜM: Dolandırıcılık suçundan; TCK'nın 157/1, 50/1-a, 52/2-4 ve 53 maddeleri ile İftira suçundan; TCK'nın 268. maddesi delaletiyle 267/1, 269/1, 53 ve 58 maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık ve iftira suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Müşteki ...'nın motosikletini satmak için internette ilan verdiği, sanık ...'in müşteki ... ile Çubuk ilçesinde görüşerek kendisini .... ve .... gazinolarının sahibi, ayrıca 2 adet sauna sahibi olduğunu söyleyip, ismini de ... olarak belirtip, müşteki üzerinde güven oluşturduğu, motosikletini almak istediğini, parayı Ankara'da vereceğini söylediği, sanık ...'in müşteki ...'ı hileli davranışlarla aldatmak suretiyle motosikletini götürerek dolandırdığı, 06/04/2013 tarihinde şüphe üzerine görevli polis memurları tarafından sanık ...'nun müşteki ...'a ait motosiklet ile seyir halindeyken yakalandığı sırada görevli polis memurlarına ... isimli kişiye ait sürücü belgesini ibraz ettiği, sanık ...'in katılan ...'ı aldatmak suretiyle sürücü belgesini aldığı, belge üzerinde yapılan tahrifat bulunmadığı, katılan ... hakkında herhangi bir takibat yapılmadan önce sanık ...'in polis merkezindeki ifadesinde kendi ismini doğru olarak söylediği, katılan ...'a ait sürücü belgesini geçici olarak aldığını beyan ettiği ve bu surette sanığın üzerine atılı dolandırıcılık ve iftira suçlarını işlediği iddia olunan somut olayda;
1) Sanık hakkında iftira suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık, katılan ve tanık beyanları ile dosya kapsamına göre, sanığın üzerne atılı iftira suçunun sabit olduğu kanaatine varan mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Gerekçeli karar başlığında iftira suçunun tarihi olarak 06/04/2013 tarihinin gösterilmesi gerekirken, dolandırıcılık suçunun tarihi olarak gösterilen 20/03/2013 tarihinin iftira suçu için de gösterilmesi, mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edilmiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın herhangi bir gerekçe içermeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2) Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Katılan beyanı, müşteki beyanı, sanık savunması, tanık beyanı ve tüm dosya kapsamından; sanığın üzerine atılı dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine ilişkin mahkemenin kabulünde her hangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Adli sicil kaydına göre mükerrrir olan sanık hakkında dolandırıcılık suçundan hüküm kurulurken, 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "200 Gün" ve "4.000 TL” terimlerinin çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 Gün" ve "100 TL" ibarelerinin eklenmesine ve hükümden A bendi 4. fıkrasındaki TCK’nın 52/4. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
3. Etkin Pişmanlık Hükümleri (TCK m. 269)
Safha
Ceza İndirimi
Soruşturma öncesi
% 80 indirim
Soruşturma başladı – dava açılmadı
% 75 indirim
Dava açıldı – hüküm verilmedi
% 66 indirim
Hüküm verildi – infaz başlamadı
% 50 indirim
İnfaz başladı
% 33 indirim
4. Yargıtay İçtihatları ve Temel İlkeler
Karar
Temel İlke / Sonuç
YCGK 06.02.2020, 2017/16-40 E., 2020/180 K.
Şikâyet hakkı makul şüpheyle kullanıldıysa iftira oluşmaz.
Yarg. 8. CD 22.12.2022, 2019/14600 E., 2022/7187 K.
Sahte WhatsApp ekranı → delil uydurarak iftira; ceza artırımı.
Yarg. 4. CD 03.11.2020, 2018/5555 E., 2020/5678 K.
Basın yoluyla isnat; yetkili makamları harekete geçirici ise suç oluşur.
Yarg. 8. CD 08.05.2023, 2021/13923 E., 2023/2964 K.
Anayasal şikâyet hakkı sınırında kaldığı gerekçesiyle beraat.
YCGK 24.03.2016, 2014/6-1026 E., 2016/111 K.
Başkasının kimliğini kullanma → iftira hükümleri uygulanır.
5. Karşılaştırmalı Hukuk ve AİHM Kararları
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi “Lingens/Avusturya” ve “Castells/İspanya” kararlarında, ifade özgürlüğünün, masumiyet karinesini zedeleyen asılsız isnatları korumayacağını vurgulamıştır. Almanya Ceza Kanunu §187 ve Fransa CP m. 226-10 da benzer hapis ve para cezaları öngörür.
6. Uygulamada Sık Karşılaşılan Sorunlar
· Şikâyet hakkı ile iftira arasındaki ince çizginin belirlenmesi.
· Dijital delillerin (sahte e-posta, ekran görüntüsü) artışı ve nitelikli iftira.
· Basın ve sosyal medya paylaşımlarının yetkili makamları harekete geçirme eşiği.
· TCK m. 268 kapsamında kimlik bilgisi kullanarak üçüncü kişiye isnat.
7. Sonuç ve Hukuki Destek
İftira suçu, bireylerin onurunu ve yargı sisteminin saygınlığını korumak adına ağır yaptırımlarla düzenlenmiştir. Somut olay bazında profesyonel destek almak, hak kayıplarını önlemenin en güvenli yoludur. Bir sorunla karşılaştığınızda deneyimli bir Ankara ceza avukatı veya güvenilir bir Ankara avukat ile iletişime geçmeniz önem taşır.
İftira Suçu Şikâyet Dilekçesi (Örnek)
T.C. ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA
Şikâyetçi : [Ad Soyad]
Adres : [Adres]
Vekili : [Varsa Av. Ad Soyad ‑ Ankara Barosu]
Şüpheli : [Ad Soyad]
Adres : [Adres]
Suç : İftira (TCK m. 267)
Açıklamalar:
1) Şüpheli, hiçbir şekilde gerçekleştirmediğim [ör. hırsızlık] suçunu işlediğim iddiasıyla hakkımda asılsız beyanda bulunmuştur.
2) Bu iftira nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde hakkımda soruşturma başlatılmıştır.
3) Şüpheli isnadın asılsız olduğunu bilerek hareket etmiş, TCK m. 267 anlamında iftira suçunu işlemiştir.
Hukuki Nedenler: TCK m. 267, CMK ve ilgili mevzuat.
Deliller: Tanık anlatımları, belge ve kayıtlar, gerekli hallerde re\´s\en araştırılacak her türlü delil.
Sonuç ve Talep:
Şüpheli hakkında gereken soruşturmanın yapılarak kamu davası açılmasına ve cezalandırılmasına karar verilmesini arz ederim.
Tarih
Şikâyetçi [Ad Soyad]
İmza
Hukuki destek için Ankara Ceza Avukatı sayfamızı ziyaret edebilir, detaylı bilgi alabilirsiniz.