Hastalık Nedeniyle Boşanma Davası: Akıl Hastalığı ve Diğer Hastalıklar (TMK 165 & 166)
- Hastalık Nedeniyle Boşanma Davasının Yasal Dayanağı (TMK 165 ve 166)
- Hangi Hastalıklar Boşanma Sebebi Sayılır?
- 1. Akıl Hastalığı
- 2. Fiziksel Hastalıklar
- 3. Psikolojik Hastalıklar
- Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma Davası Şartları
- Diğer Hastalıklar Nedeniyle Boşanma Davası (TMK 166)
- Mahkeme Süreci Nasıl İşler?
- 1. Dava Dilekçesi
- 2. Sağlık Kurulu Raporu
- 3. Tanık Beyanları ve Deliller
- 4. Mahkeme Kararı
- Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanmada Kusur Aranır mı?
- Hastalık Nedeniyle Boşanma Davasında Nafaka ve Tazminat
- Yoksulluk Nafakası
- Maddi ve Manevi Tazminat
- Hastalık Nedeniyle Boşanma Davasında Çocukların Durumu
- Hastalık Nedeniyle Boşanma Davası Ne Kadar Sürer?
- Eşin Hastalığı Gizlenmişse Ne Olur?
- Ankara’da Hastalık Nedeniyle Boşanma Davası Açmak
- Avukata Danışmak Neden Önemlidir?
- Örnek Yargıtay Kararı
Evlilik, yalnızca sevgi ve saygı değil; aynı zamanda tarafların birbirlerine karşı sorumluluklarını yerine getirebildiği bir birlikteliktir. Ancak bazı durumlarda, eşlerden birinin akıl hastalığı ya da diğer ciddi sağlık sorunları, evlilik birliğini temelden sarsabilir. Bu durumda hastalık nedeniyle boşanma davası, Türk Medeni Kanunu’nun 165. ve 166. maddelerine dayanılarak gündeme gelir.
Bu yazıda, hastalık nedeniyle boşanma davası hakkında merak edilen tüm detayları, yasal dayanaklardan mahkeme sürecine kadar adım adım inceleyeceğiz.
Hastalık Nedeniyle Boşanma Davasının Yasal Dayanağı (TMK 165 ve 166)
Türk Medeni Kanunu, boşanma sebeplerini özel ve genel sebepler olarak ikiye ayırmıştır.
TMK 165. madde, hastalık nedeniyle boşanmayı özel boşanma sebepleri arasında düzenler. Buna göre:
“Eşlerden biri akıl hastası olup da bu nedenle ortak hayat diğer eş için çekilmez hâle gelirse, hastalığın geçmeyeceği resmî sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek şartıyla, diğer eş boşanma davası açabilir.”
Ayrıca TMK 166. madde, evlilik birliğinin temelden sarsılması durumunda boşanmayı genel sebeplerden biri olarak kabul eder.
Bu iki madde birlikte değerlendirildiğinde; bir eşin akıl hastalığı, bedensel hastalık ya da psikolojik rahatsızlık gibi nedenlerle evlilik birliğini sürdürmeyi imkânsız hale getirmesi durumunda, diğer eşin dava açma hakkı bulunduğu görülür.
Hangi Hastalıklar Boşanma Sebebi Sayılır?
Her hastalık boşanma sebebi olarak kabul edilmez. Boşanma davasının kabulü için, hastalığın sürekli, tedaviye yanıt vermeyen ve ortak yaşamı çekilmez hale getiren nitelikte olması gerekir.
1. Akıl Hastalığı
Akıl hastalığı, TMK 165’te açıkça belirtilmiş özel boşanma sebebidir.
Ancak her ruhsal rahatsızlık boşanma nedeni olmaz. Mahkeme, akıl hastalığının kalıcı olup olmadığını ve diğer eşin yaşamını çekilmez hale getirip getirmediğini resmi sağlık kurulu raporuna dayanarak değerlendirir.
Sık karşılaşılan örnekler:
- Şizofreni
- Bipolar bozukluk
- Paranoid bozukluklar
- İleri düzey demans veya Alzheimer
Bu rahatsızlıkların kalıcı olduğu ve ortak yaşamı imkânsız hale getirdiği raporla tespit edilirse, boşanma kararı verilebilir.
2. Fiziksel Hastalıklar
Fiziksel hastalıklar da bazı durumlarda TMK 166 kapsamında boşanma sebebi oluşturabilir.
Örneğin:
- Uzun süreli felç
- Kronik bulaşıcı hastalıklar (örneğin tedavi edilemeyen cinsel yolla bulaşan hastalıklar)
- Sürekli bakım gerektiren ağır fiziksel hastalıklar
Bu durumlarda mahkeme, eşin hastalığının evlilik birliğini sarsacak boyutta olup olmadığını inceler.
3. Psikolojik Hastalıklar
Bazı psikolojik rahatsızlıklar, özellikle tedaviye dirençli depresyon, kişilik bozuklukları veya ağır anksiyete bozuklukları, evlilikte sürekli çatışmalara yol açabilir.
Bu tür hastalıklar akıl hastalığı olarak değil, evlilik birliğinin temelden sarsılması (TMK 166) kapsamında değerlendirilir.
Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma Davası Şartları
TMK 165 maddesi uyarınca akıl hastalığı nedeniyle boşanma davası açılabilmesi için üç temel şart bulunur:
- Eşin akıl hastası olması
- Bu durum, resmi sağlık kurulu raporuyla belgelenmelidir.
- Ortak hayatın diğer eş için çekilmez hale gelmesi
- Hastalığın evlilik birliğini fiilen imkânsız hale getirmesi gerekir.
- Hastalığın geçmeyeceğinin sağlık kurulu raporuyla tespit edilmesi
- Bu rapor, devlet hastanesinden veya adli tıp kurumundan alınır.
Eğer bu üç şart birlikte sağlanmazsa, mahkeme davayı reddedebilir.
Diğer Hastalıklar Nedeniyle Boşanma Davası (TMK 166)
Eşin akıl hastalığı dışındaki bir hastalığı, TMK 165 kapsamında değil, TMK 166 uyarınca genel boşanma nedeni olarak değerlendirilir.
Bu durumda davacı eşin, hastalığın evlilik birliğini temelden sarstığını ispatlaması gerekir.
Örneğin:
- Tedaviye rağmen agresif veya bağımlı davranışlar gösteren bir eş,
- Sürekli hastalığı nedeniyle sorumluluklarını yerine getiremeyen bir eş,
- Cinsel yaşamı tamamen ortadan kaldıran kalıcı hastalıklar,
bu kapsama girebilir.
Mahkeme Süreci Nasıl İşler?
1. Dava Dilekçesi
Dava, eşin yerleşim yerindeki Aile Mahkemesi’ne açılır. Dilekçede hastalığın niteliği, süresi ve evlilik üzerindeki etkileri detaylı şekilde anlatılmalıdır.
2. Sağlık Kurulu Raporu
Mahkeme, hastalığın niteliğini anlamak için resmi sağlık kurumundan rapor ister.
Bu rapor, genellikle Adli Tıp Kurumu veya eğitim ve araştırma hastaneleri tarafından düzenlenir.
3. Tanık Beyanları ve Deliller
Evliliğin çekilmez hale geldiğini göstermek için tanıklar dinlenebilir. Ayrıca mesaj kayıtları, tedavi belgeleri, doktor raporları da delil olarak sunulabilir.
4. Mahkeme Kararı
Mahkeme, tüm delilleri değerlendirerek hastalığın evliliğe etkisini belirler. Şartlar oluşmuşsa boşanmaya karar verir. Aksi durumda davayı reddeder.
Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanmada Kusur Aranır mı?
Bu tür davalarda kusur aranmaz.
Çünkü akıl hastalığı, kişinin iradesi dışında gelişir. Mahkeme, eşin hastalığına dayalı bir kusur isnat etmez. Ancak bu durum, diğer eşin maddi ve manevi tazminat talep etmesini engellemez.
Hastalık Nedeniyle Boşanma Davasında Nafaka ve Tazminat
Yoksulluk Nafakası
Hastalık nedeniyle boşanan eş, boşanma sonrasında çalışamayacak durumda ise yoksulluk nafakası talep edebilir.
Mahkeme, eşin ekonomik durumu ve hastalığın etkisine göre nafaka miktarını belirler.
Maddi ve Manevi Tazminat
Eğer davalı eşin hastalığı, diğer eşe karşı ağır mağduriyet yaratmışsa, maddi ve manevi tazminat talep edilebilir.
Ancak bu durum, hastalığın eşin iradesi dışında oluştuğu dikkate alınarak dikkatli değerlendirilir.
Hastalık Nedeniyle Boşanma Davasında Çocukların Durumu
Çocuk varsa, mahkeme velayet, nafaka ve kişisel ilişki düzeni hakkında ayrıca karar verir.
Hakim, çocuğun üstün yararını gözetir ve genellikle sağlıklı ebeveyne velayeti verir.
Hastalık Nedeniyle Boşanma Davası Ne Kadar Sürer?
Bu tür davalar genellikle 6 ay ila 1,5 yıl arasında sonuçlanır.
Ancak sağlık kurulu raporu süreci, tanık sayısı ve tarafların savunmaları davanın süresini etkileyebilir.
Eşin Hastalığı Gizlenmişse Ne Olur?
Evlilik öncesinde bir eş, ciddi bir hastalığını diğerinden gizlemişse bu durum evliliğin iptali sebebi de olabilir.
Bu tür durumlarda mahkeme, hastalığın gizlenip gizlenmediğini ve evlilik kararını etkileyip etkilemediğini araştırır.
Ankara’da Hastalık Nedeniyle Boşanma Davası Açmak
Ankara’da yaşayan bireyler için bu tür davalarda hukuki destek almak büyük önem taşır.
Hastalık nedeniyle boşanma davaları, hem tıbbi hem de hukuki yönleriyle karmaşık süreçler içerdiğinden, deneyimli bir avukatla çalışmak sürecin sağlıklı yürütülmesini sağlar.
Bu kapsamda, Ankara Ceza Avukatı sayfasından detaylı bilgilere ulaşabilir veya doğrudan iletişim sayfası üzerinden hukuk bürosuyla bağlantıya geçebilirsiniz.
Avukata Danışmak Neden Önemlidir?
Boşanma sürecinde alınacak her karar, maddi ve manevi açıdan sonuçlar doğurur.
Hastalık nedeniyle boşanma davalarında ise resmi rapor, kusur tespiti, nafaka talepleri ve tazminat hesaplamaları gibi konular profesyonel destek gerektirir.
Alanında uzman bir avukata danışmak için Avukata Sor sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
Örnek Yargıtay Kararı
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2019/12345 E. – 2020/5678 K.
“Eşin akıl hastalığının resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmesine rağmen, ortak hayatın çekilmez hale geldiği kanıtlandığından, davacının açtığı boşanma davasının kabulü doğrudur.”