Suç Uydurma Suçu (TCK 271): Tanımı, Cezası ve İftira Suçundan Farkları

Ceza hukuku, toplum düzenini koruma amacıyla oluşturulmuş en önemli hukuk dallarından biridir. Ancak bu sistemin adaletli işleyebilmesi için suçların gerçekten işlenmiş olması gerekir. Bazı durumlarda kişiler, çeşitli nedenlerle işlenmemiş bir suçu varmış gibi gösterebilir. İşte bu durum, Türk Ceza Kanunu’nda “suç uydurma suçu” olarak düzenlenmiştir.
Bu yazıda, TCK 271 kapsamında suç uydurma suçunun tanımını, cezasını, yargılama sürecini ve iftira suçundan farklarını detaylı şekilde inceleyeceğiz. Ayrıca bu suça ilişkin Yargıtay kararlarından örnekler ve pratik değerlendirmeler de bulacaksınız.

Suç Uydurma Suçu Nedir (TCK 271)?

Türk Ceza Kanunu’nun 271. maddesi, suç uydurma fiilini şu şekilde tanımlar:

“Yetkili makamlara, gerçekte işlenmemiş bir suçu işlenmiş gibi ihbar veya şikâyet eden veya işlenmemiş bir suçun delil veya emarelerini uyduran kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”

Bu hükme göre suç uydurma suçu, gerçekte hiç yaşanmamış bir olayı, olmuş gibi gösterme eylemidir. Buradaki amaç, adalet mekanizmasını yanlış yönlendirmek veya bir suç soruşturmasının başlatılmasına neden olmaktır.
Bu suçun oluşması için:

• Gerçekte bir suçun hiç işlenmemiş olması,
• Buna rağmen failin bilerek ve isteyerek yanlış ihbarda bulunması gerekir.

Bu nedenle suç uydurma, kastla işlenebilen bir suçtur. Fail, yaptığı ihbarın gerçeğe aykırı olduğunu bilmek zorundadır.

Suç Uydurma Suçunun Unsurları

Bir fiilin suç uydurma olarak kabul edilebilmesi için kanunun aradığı bazı objektif ve subjektif unsurlar vardır. Bunları ayrı ayrı inceleyelim:

1. Maddi Unsurlar

• Fail, yetkili makamlara (örneğin polis, savcılık, jandarma) işlenmemiş bir suç ihbarında bulunmalıdır.
• İhbar veya şikâyetin konusu olan suç gerçek dışı olmalıdır.
• Fiil, yazılı, sözlü veya elektronik ortamda yapılabilir.
• Suçun varmış gibi delil veya emareler uydurulması da bu kapsamda değerlendirilir.

2. Manevi Unsur (Kast)

• Fail, gerçekte bir suç işlenmediğini bilmelidir.
• Bu bilince rağmen kasten ihbar veya delil uydurması gerekir.
• Eğer fail, gerçekten suç işlendiğini sanıyorsa, suç uydurma değil, haksız ihbar söz konusu olur.

Suç Uydurma Suçunun Cezası (TCK 271/1)

TCK 271’e göre suç uydurma suçunun cezası 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezasıdır.
Cezanın alt sınırı görece düşük olsa da, mahkemeler failin kast derecesi, eylemin sonuçları ve kamu kaynaklarının ne ölçüde gereksiz meşgul edildiğini dikkate alarak cezayı artırabilir.
Bazı durumlarda ise suçun niteliği ağırlaşabilir. Örneğin:

• Failin kamu görevlisini meşgul etmesi,
• Delil olarak sahte belge veya sahte delil kullanması,
• İhbarın basın veya sosyal medya yoluyla yayılması,
• cezanın daha ağır değerlendirilmesine neden olabilir.

Suç Uydurma Suçunun Şikâyet ve Yargılama Usulü

1. Şikâyet Şartı

Suç uydurma suçu, resen (kendiliğinden) soruşturulan bir suçtur.
Yani mağdurun şikâyeti aranmaz. Cumhuriyet Savcılığı, fiili öğrendiğinde doğrudan soruşturma başlatabilir.

2. Görevli ve Yetkili Mahkeme

Görevli mahkeme asliye ceza mahkemesidir.
Yetkili mahkeme ise genellikle ihbarın yapıldığı yer savcılığının bağlı bulunduğu mahkemedir.

3. Deliller ve İspat

Bu suçun ispatı çoğu zaman ihbarın gerçek dışı olduğunun kanıtlanmasıyla mümkündür.
Yani suçun gerçekten işlenmediği delillerle sabit olmalıdır.

Yargıtay Kararlarında Suç Uydurma Suçu

Yargıtay 8. Ceza Dairesi, 2019/4532 E. – 2020/7143 K.

Sanığın, gerçekte işlenmeyen bir hırsızlık olayını olmuş gibi gösterip polis merkezine ihbarda bulunduğu, yapılan araştırma sonucu olayın hiç yaşanmadığı anlaşılmıştır.
Yargıtay, sanığın eylemini TCK 271 kapsamında suç uydurma olarak değerlendirmiştir.

Yargıtay 12. Ceza Dairesi, 2018/2124 E. – 2019/3589 K.

Bir kişi, kaybettiği kimliğini “çaldırdığını” iddia ederek polise başvurmuş, daha sonra kimliğin evinde olduğu anlaşılmıştır.
Mahkeme, failin gerçeği bildiği halde suçu varmış gibi göstermesini suç uydurma olarak kabul etmiştir.
Bu kararlar, suçun oluşabilmesi için “bilerek ve isteyerek” gerçeğe aykırı beyan verilmesi gerektiğini net biçimde ortaya koymaktadır.

Suç Uydurma Suçunun Uygulamadaki Örnekleri

• Yok yere hırsızlık ihbarı: Kişinin kendi eşyasını kaybedip çalındığını söylemesi.
• Sahte delil üretmek: Olmayan bir kavgayı, darp izleri veya sahte raporlarla desteklemek.
• Asılsız bombalı tehdit: Gerçek olmayan bir olayla güvenlik güçlerini meşgul etmek.
• Bu örnekler, suçun ne kadar geniş bir alanda uygulanabileceğini göstermektedir.

Suç Uydurma Suçunun Toplumsal Sonuçları

Bu tür eylemler yalnızca yargı sistemini meşgul etmekle kalmaz, kamu güvenliğini de tehlikeye atar.
Gereksiz yere olay yeri incelemesi yapılması, polis kaynaklarının boşa harcanması ve toplumda panik yaratılması gibi sonuçlar doğurabilir.
Dolayısıyla, bu suç kamusal yarara karşı işlenmiş bir suçtur ve cezalandırılması toplum düzeni açısından zorunludur.

Suç Uydurma Suçunda Savunma Stratejisi

Bu suçtan yargılanan kişilerin, gerçeği bilmeden ihbarda bulunduklarını ispatlamaları mümkündür.
Savunmada şu hususlar öne çıkar:

• Failin ihbarı yaparken olayın gerçekten yaşandığını sanması,
• Yanıltıcı bilgiye maruz kalması,
• Kast unsuru olmaması.

Bu durumda, suçun manevi unsuru oluşmayacağı için beraat kararı verilebilir.
Böyle bir durumda profesyonel destek almak için Ankara Ceza Avukatı ekibinden hukuki danışmanlık alınması önemlidir.

Suç Uydurma Suçu ve Delil Uydurma İlişkisi

TCK 271’de geçen “delil veya emare uydurmak” ibaresi, ayrı bir önem taşır.
Burada fail, doğrudan ihbarda bulunmasa bile, gerçekte olmayan bir suçu destekleyen sahte deliller oluşturuyorsa yine cezalandırılır.
Örneğin:

• Sahte kan izleri oluşturmak,
• Sahte tanık beyanı düzenlemek,
• Sahte kamera görüntüsü üretmek,
• gibi eylemler suçun kapsamına girer.

Suç Uydurma Suçu ve Kamu Görevlisinin Rolü

Eğer bu fiil, bir kamu görevlisi tarafından işlenirse, suçun ağırlığı artar.
Çünkü kamu görevlisinin yalan beyanı, adalet sistemine duyulan güveni zedeler.
Bu durumda mahkemeler genellikle cezanın üst sınırından hüküm kurar.

Ankara’da Suç Uydurma Suçuna İlişkin Hukuki Danışmanlık

Bu tür davalar, hem ceza hukuku hem de usul hukuku açısından son derece teknik davalardır.
Yanlış bir savunma stratejisi, gereksiz bir mahkûmiyet riskine yol açabilir.
Bu nedenle, Ankara Ceza Avukatı ekibimiz, suç uydurma ve benzeri davalarda deneyimli kadrosuyla müvekkillerine en doğru hukuki desteği sunmaktadır.
Siz de avukata sor formu aracılığıyla sorularınızı iletebilir veya doğrudan iletişim sayfamız üzerinden randevu talep edebilirsiniz.

Mahkemede Ceza Azaltıcı Sebepler

Yargılamalarda sanığın lehine değerlendirilebilecek bazı durumlar şunlardır:

• Suçu itiraf etmesi ve pişmanlık göstermesi,
• Zarar vermek amacı gütmemesi,
• Kamu görevlilerini kısa sürede bilgilendirerek gerçeği açıklaması.

Bu durumlar, etkin pişmanlık veya cezada indirim sebebi olabilir.

Suç Uydurma Suçu Hakkında Sık Sorulan Sorular

1. Şaka amaçlı asılsız ihbarda bulunmak suç mudur?

Evet. Şaka amacıyla bile olsa, gerçekte işlenmemiş bir suçu varmış gibi bildirmek TCK 271 kapsamında suç uydurma suçu sayılır.

2. Kimse zarar görmediyse yine de cezalandırılır mı?

Evet. Çünkü bu suçun mağduru devlettir. Kamu düzeni bozulduğu için zarar aranmaz.

3. Suç uydurma ile iftira birlikte işlenebilir mi?

Hayır. Çünkü biri belirli kişiye yöneliktir (iftira), diğeri genel niteliktedir.
Ancak bazı durumlarda nitelikli değerlendirme yapılabilir.

Son Değerlendirme

Suç uydurma suçu (TCK 271), Türk ceza hukukunun temelini oluşturan adalet ilkesinin korunması açısından önemli bir düzenlemedir.
Gerçekte işlenmeyen bir suçu varmış gibi göstermek, yalnızca adalet mekanizmasını değil, toplumun devlete olan güvenini de zedeler.
Bu nedenle, bu tür durumlarda bilinçli hareket etmek, yanlış beyanlardan kaçınmak ve gerekirse profesyonel hukuki destek almak gerekir.
Koçak Hukuk Danışmanlık olarak, Ankara’da bu alanda uzman ceza avukatlarımız ile her türlü hukuki süreçte müvekkillerimizin yanında yer almaktayız.